0
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1132
Okunma
geceye çeyrek vardı ayrıldığımızda
gök karanlık düşler karabasan
hangi sokağın gözyaşı akıyordu hangi sokak kuru
ürküyordum yağmurlardan
ceplerime doldurdum bulutları
usulca baktım arkandan ağlamadan
yıldızları üfledi feriştahlar gizlice
ıssızlığıma yapıştı karanlıklarım
senden kaç duvar örülür bir ömre
kaç direk çıkar yüreğime batan dikenlerden
serçeler seher telaşındayken
başıma yıkılan bu şehre
hicranı bir başka yaşar sevenler
lavaşın demlenmesi gibi közde
tüm tüm tüter dağ kekiği gibi acılar
vermez pişmekten öteyi özge
ne bilir bakır patlayan akşamların kadrini
gidişleri bile tarif edemeyenler
biliyorum
ne dilek tutulacak ne kuyruklu kayacak
talanına gelmişim endemik yaraların
inat olur toros çiçeği
en uçurum yerlerde biter kapariler
yolu nerden aşar ki kar katırlarının
kasım
5.0
100% (10)