2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1849
Okunma

Bir gün, bir Cuma vakti, kör, sağır, dilsiz biri
Gözünden dökülürken yaşları iri iri...
Bir isyan rüzgarına kapılmış gafletinden
Şüpheye düşmüş sanki, Hakkın merhametinden
’’Ey Yüceler yücesi, duyar mısın sesi mi?
Bende görmek isterim aynadaki cismimi...
İşitsin kulaklarım, duysun cümle alemi,
Konuşan bir dil eyle, bitir bende elemi’’
Yalvarıp yakarırken böylece saatlerce
Birden kayboluvermiş gözünden kara perde
Şaşkınlıktan o anda ’Ne oldu bana? ’ demiş
Anlamış ki sonunda, gönlü murada ermiş.
Sağa, sola bakınıp, yürürken yavaş yavaş
Görmüş ki insanlarda hep hüzün hep bir telaş
Masvavi gökyüzünün, yemyeşil yeryüzünün
Farkında değillermiş, baharının, güzünün
Dili bir açılmış ki dokuz köyden kovulmuş
Doğruyu söyledikçe, onuncu da dövülmüş
Dilini tutamamış, ne kadar istesede
Gözleri görüyormuş, kapatayım dese de
Anlamamış kulları, neden imiş bu kavga
Hırsızlıkta çok geri, kalmışmış kara karga
Sevmeyi unutmuşlar, adı kalmış dillerde
Para, mal,mülk sevdası yer etmiş gönüllerde
Sanki, başka aleme açılmışmış gözleri
Taşa dönmüş kalplere, işlemezmiş sözleri
Tekrar açmış elini Cumayı beklememiş
Bin pişmanlık içinde, dileğini söylemiş
Ey, yerleri, gökleri yaratan yüce Rabbim
Sana isyan eyledim, günahım çoktur benim
Pişman olan bu kulu, affet yüce Allahım
Karanlık dünyadayım, dinmez feryadım ahım
Kendi dünyam güzeldi, renkleri görüyordum
Bu zindanın içinde, sefamı sürüyordum
Şimdi ise dileğim, kara perdemi bahşet
Gördüklerim üç günde vahşet üstüne vahşet
Bir de asi dilime, istiyorum bir kilit
Açılsın bir kerecik, ölüm geldiği vakit.
La İlahe illallah, diyerek can vereyim
Senin rızanı alıp muradıma ereyim
Eline bastonunu alıvermiş tekrardan
Kalbinden zikrederek yürümüş kenarlardan
Emine Yılmaz Dereci
5.0
100% (4)