...








ışıklarında açılıyorum denize sevgilim
iki uzak dağ ayak uçlarıyla sevişir,, gökyüzü neyle
üzerinden toz, saçlarından su akışır mı senin de bilsem
bak nasıl da üşüyorum yine sana bezendiğimde

yatağını unutmuş nehirler gibiyiz sevgilim
emir büyük yerden
bölüşülmeli kıyıda köşede ne varsa
kölesi olmadan yeşertebildiklerimiz dağılsın
uzak asyadan ta! Filistine

bütün taşları saten eldivenlere ilikliyorum
Felluce yıkıntılarını parmak uçlarımla geçmeye alışkınım ben
uykusundayken şehirler ve sen hangi çocuğu öperkendi unuttum
beni de öpebileceğini
gözlerinle dolaşıyorken

avuçları incinmesin hiçbir çocuğun
sokaklar mermi kovanlarıyla dolu
upuzun tünel
upuzun ve masmavi bir geceyi alıp ortasına taşıyor büyük bölüşümlerin
ve By cohen neler söylüyor anlamıyorum
tepeden tırnağa karıştığımızda böyle

çöz
çöz istiyorum şimdi kayan yıldızlarını göğün
ve beyaz gömleğimdeki üveyli
ilk kez dokunmayı öğreniyorum sevgilim
bir yaraya
bir gökyüzüne
bir de silebilmeye nemli gözlerindeki hasreti

her an az ötemden geçtiğinde soluğun
kırık bilyesi avuçlarındayken uyandı ya bir çocuk
çok koşmuş çok yorgun çok büyük bir gürültü
kış gecesine köpek ulumalarının yığıldığı Bahçesaray’ a
karların ışıldadığı sabahlar büyütüyorum
tam burasından bağlamak için unutulmaz şark masallarını
şiir şapkalı çocukluğumuza
çiğde mim

yaslandığımız kardan duvarlar erisin bırak
sarmaşıklar kollarımıza yürüsün sevgilim
iyileştiren tılsımı var aşkın
bir toy
bir zılgıt ve ansızın halaylar kuruluyken
‘’en leylim gecede ölesim tutmuş’’ bizi
beyazını gül’lerin kırmızıya döndürür
tutuşturur seslerimizi



...








,, nifakçı vadiye inat ayaklarıyla sevişir dağ.
T. Atay

,,,, A. Arif






.