2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1199
Okunma

Bu şiir tümüyle kendi imalatım olsa da, ilham kaynağım 3. kıtada zikr etdiğim manzumelerle, değerli hocam İskender Pala’nın "Babil’de ölüm, İstanbul’da aşk" adlı eseridir. Kendilerine minnetdarım. Tatbikine çalışdığım 4+7 hece stili ise kıymetli şair Gökan Öztürk kardeşimin tekniğineözenmekdir. Ona da müteşekkirim.
ben diyorum unutalım geçmişi
sen andıkca sürünmeye mahkûmuz
bilmelisin öfke şeytanın işi
sınandıkca sürünmeye mahkûmuz
sevdamıza bürünmeye mahkûmuz
bir yol tutsak yıldızların özüne
bakmasak hiç fetbazların yüzüne
"aşk yaramaz" diyenlerin sözüne
inandıkca sürünmeye mahkûmuz
kem gözlerden korunmaya mahkûmuz
yıkılırsa bir efendi köleyle
emsal olur Babil’deki kuleyle
hayatımız İstanbul’da çileyle
donandıkca sürünmeye mahkûmuz
tehlikeden erinmeye mecburuz
farkı vardır manevinin maddiye
duamıza karşı çıkar reddiye
takiyyeden alınırsak ciddiye
tınandıkca sürünmeye mahkûmuz
şüphelerden arınmaya mahkûmuz
ahkâm kesdim sen de sor ki "niçin" de
yandık bitdik bir sevdanın hiçinde
ruhlarımız nice buhran içinde
bunandıkca sürünmeye mahkûmuz
mutlulukla örünmeye mahkûmuz
Aydın’ın feryadı sayrılığımız
ne idi ki bizim gayrılığımız
dostların dilinden ayrılığımız
kınandıkca sürünmeye mahkûmuz
iki aşık görünmeye mahkûmuz
Aydın Bayrakdar, 11 Mayıs 2013, Almanya.
5.0
100% (1)