Annem Senin ellerinde ateş mi var ?
ne zaman üşüsem , hastalansam
okşadığında sırtımı ve başımı
O hastalığım geçerdi.

Annem ellerinde ne var senin ?
Doktor musun sen annem ?
Ne zaman hastalansam baş ucumda sen varsın
iyileşmem için geceler boyu uyumazdın.

Annem artık hastalandığımda başımı okşayan birisi yok
neredesin annem?
Sen gittikten sonra kimse beni merak etmedi.
Nerdeyim ,ne yaparım , ne zaman geldim , ne zaman gittim?
Şu fani dünyada yaşadığıma dair tek bir belirti yoktur anne.

Hani bana söz vermiştin ,
Uzun süremeyecekti gidişin
Bu sondu anneeeee...

Sen ve babam gittiğiniz de başımdan öpmüştün ya anne
’’korkma bu sefer son gidişim , geri geleceğim ’’ demiştin
Ama gelmedin Anne.
Babam yalnız ağır ağır adımlarla geldi eve.

Bana sarıldı ve durmadan kokladı anne
Babam beni neden bu kadar çok öptü ki anne?
Neden bana sımsıkı sarıldı ki anne?
Yoksa sen mi söyledin?
baba, annem nerede? diye sorduğumda
Babam yüzünü kaçırıyordu.
Ne olmuştu ki ?
Baba, annem nerede !
O kokusuna hasret kaldığım
Her ağlayışımda yanı başımda olan
Hasta olduğumda , geceler boyu uyumayan
Saçlarımı okşayan,
Durup durup sarılıp öpen.
Annem neden gelmedi ki baba?
Bana mı kızgın?
Onu üzdüm diye mi gelmedi?
Baba, anneme söyle bir daha üzmeyeceğim söz.

Ve günler sonra

Babam elimden tutup sana getireceğini söyledği gün ne mutlu olmuştum anne
Geliyorum canım annem bekleee
Ben geliyorum
Saana öyle bir sarılacağım ki , sen istesende bırakmayacağım
Seni evimize götüreceğim anne
Artık seni yormayacağım
Seni üzmeyeceğim söz anne.
Yeter ki sen gel canım annem

Nereye geldik baba?
burası mezarlık.
Annemim burada ne işi var baba
Yanlış mı geldik baba?
Babam suskun sanki dilini yutmuşçasına
Bir mezarlık önünde duruyor

Ve mezarlık ve üzerinde senin adın anneee