3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
823
Okunma
Şiiri halka küstüren
şair değildi
çoğu tiyatro kökenli
şiir okuyucularıydı
tavuğu kemiğinden sıyırır gibi
dişlerini göstererek okudular şiirleri
kendilerine özgü sesleri
nefretleri
el kol hareketleriyle
yılan gibi kıvrılarak okudular
ve biletli bir gösteriye dönüştü sonunda.
Sanki şiir okumuyor
sevişiyorlardı şiirle
ve sünger gibi çektiler içlerine
bütün katı sözcükleri hap gibi yuttular
ve sonra dışarıya kirli bir şey çıktı
şiir değildi artık
komik görünüyordu
ve çok uzun süre yaptıkları için
saygıyı hakettiklerini düşündüler
ve bazı şairler de katıldı onlara
ki o şairler şiir yazmıyordu
ama bir şekilde şairdiler.
Şiir sesli okunmıycak kadar
kişiye özeldi
insan kendi okumalıydı
kulaktan koklanan çiçekti şiir
ve güzel rüzgarla dinlenmeliydi
güneşin sarı sesiyle
başkasından dinlenecek melodilere
dramlara gerek yoktu.
Hiç şairlerin ağzından
dinlediniz mi şiirlerini?
Öyle mütevazi okurlar ki
üzerine basmak istemedikleri
hassas bir şey sanırsınız
ki çelik gibi güçlüdür sözcükler
beynin içinde ışık hızında
geçer sonsuza…
Şair yazsın
ama halk okusun seçtiği şiiri
ve genç çocuk
Süreya’nın dizelerinden
dinlesin kendi sesini…
5.0
100% (2)