7
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1712
Okunma
bırak şimdi piramit gibi susmayı
fitilli cümleler sar biraz tabakadan
boynunda muska varmış gibi
düğmeleme bir daha
bahtının anahtarlarını yanlış iliklere
ki en koyu sus payıdır
kendiyle yeke yek güreşen birinin fendi
bir bilmeceyle kavşakta kalakalmış kalem gibi
baskısı gecikmiş yeni yalanlar üret kendine
ya da’ tek boynuzlu gergedanlar gibi
herkesten korkmayı öğren bas gaza
her sevdâdan önce yerleşir mahalleye
mahâl baskısı
neden dişlerde dilin izleri olur hep
ayrılığın ağzı sus torbası!
hidâyeti eğrilir benliğin bu mevsim
soyut bâkiyeler dalar hücrelerini
bir karınca kör karanlıkta yuvasından ayrılır misali
kaşıntı tutar kaşığını
aç bırakır kabuğunu dil
çürümüş iğdeler gibi
uç uca ulanır yıldırımlar
kıvanç ezildikçe hâkimiyet düşer hilâfa
tükenen nefeslerini basarsın küllüğe
diri diri direnirsin
ama faydasız
ama lafta
bir müddet saklar toz dumanı yorgan
melim melim melerken kuzular
dağlar sağırdır yaradılıştan
sonra çekilir suyu terin
debisini deniz basar derinin
her kibrit biraz akrabadır ormana
biraz da yaralı ucundan
sen hep içine üflersin nefesi
oysa yara derindir, dıştan!
işte
eline düşünce
herkes tersine yıkar yalnızlığı
o ise
herkesi tersine!
-bknz: aşkın icadı -
ondan
peşinden çok adam götürür ayrılık
silsile-i merâtip icabı!
ToprağınSesi
.
5.0
100% (17)