Bu gece bir yağmur yağsın istiyorum çıldırmışçasına
Yırtınırcasına döksün içini, gök mavisi bulutların arasından
Gözbebeklerimin pasını yıkasın
Yıkasın sana hasret gözbebeklerimin çürümüş yokluğunu
Taşsın çırpındıkça tüm nehirler
Sürüklesin beni düşlerimden sana doğru
Sürüklesin Dar/ağacına astığım yalnızlığımı göğsünün üstüne
Meme uclarına dokunsun soluduğum nefesim
Bir tek adım düşsün yüreğinin karasına
Darmadağın özlemler dökülsün şakağından dudağının kıyısına
Bu gece bir yağmur yağsın istiyorum çıldırmışçasına
Kefen giyen geceler kapansın yüzümün deltasına
Adresi sensiz sokaklar avazı çıkarcasına haykırsın adını
Bir gelin/ciğin kan kırmızı rengi sürülsün dudaklarıma
Tenim kanrevan olsun
Kanrevan olsun hasretine dayanan yüreğim
Camlar düşsün
Düşsün yokluğunu bölercesine bir bıçak yarası gibi yastığımın üstüne
Vursun apansız suratıma varlığının yüreğimde olduğunu
Duymaz işitmez kulaklarım
Ta derindedir sana olan hasretim
Acıların acımın adıdır bilesin sevgili
Bilesin dünyamın sen olduğunu
Bilesin sevgili
Bilesin varlığımın iki yakasını yokluğuna ilikledimi
Heranımda seni yaşıyorum
Kendimden öteye gidemeden
Sana yüreğimle geliyorum sevgili
Sana yüreğimle geliyorum
Bu gece bir yağmur yağsın istiyorum çıldırmışçasına
Gök patlasın, Şimşekler çaksın özlemlerimin sensiz gecelerine
Ete kemiğe bürünsün avuç içlerim
Kabuk bağlasın kemirdiğim tırnak uclarım

Bu gece bir yağmur yağsın istiyorum çıldırmışçasına
Çıldırmışçasına içini döksün içime
Döksün kararmış gecelerime
Gök mavisi gözlerinin irin dolu bulvarlarında ölüm seslerini
Ve örsün yüzüme bir çit gibi altın sarısı saçlarının her bir telini

İbrahim DALKILIÇ