32
Yorum
23
Beğeni
5,0
Puan
2500
Okunma

Bugün bir kere daha manzarayı görünce
Defalarca ruhuna rahmet okuttu Neyzen.
O ki; bu yobazları kırbaçladı ömrünce
Sapıttı güzergâhı yokluğunda düz eksen.
Meşhur bit pazarına düşünce kara kalem
Çoğaldı memlekette edebiyat züppesi.
Komşuluk hatırına, alkışlayınca alem
Zemzem kabına döndü, çamurlu su debbesi.
Sokağı esir aldı, soysuz iti eniği
Çemkiriyor habire, sattığı şeyse adap.
Uyuzlanmış gövdesi, beyni de bit yeniği
Eşinir kapılarda, aradığı; muhatap.
Taş atsan geri gitmez, delilenir köpürür
Kayganlaşır parkeler, akıttığı salyadan.
Uyku uyutmaz sana, sabaha kadar ürür
İcraatı gürültü, haber verir dalyadan.
Belli ki; arsız hayvan, koparıyor tasmayı
Eşek değil ki zalim, tutup tımar edesin.
Aklıma koydum bugün yakalayıp asmayı
Yalnız, ip parasını belediye ödesin.
Heriflik, dersen bana; benden bu kadar işler
"Dahası var mı" diye azıtmasın histerin.
Hayra alamet değil, sende ki yoz gidişler
Hadi başka kapıya, bana sökmez gösterin.
---
Kıytırık kaleminin, tarzı ne kıblesi ne?
Edip denen sanatkâr, mazlum halkın sesidir.
Dilindeki şarkının, arzı ne kuplesi ne?
Duyduğum ses; urlu bir gırtlağın nefesidir.
Zikri safi müslüman(!) amelleri şeytâni
İsyan eder hokkabaz, yere düşen takkeden
Şeytan bağlamış ona yüreğinden kaytanı
Marifet ehli olmuş, farkı yok Mandrake’den.
Gözleri fıldır fıldır, dili bilmem kaç karış
Baksanıza uzanmış bir koyunun dübrüne.
O yollarda işim yok, var git kendinle yarış
Hevesim olmaz benim, ifritlerin kiprine.
Herzesi, gün geçtikçe mide bulandırıyor
İktidâr yalakası, gözü dikmiş kıyağa.
Edepsizce hitabı, edep sulandırıyor
İnsanlık onurunu düşürüyor ayağa.
Tövbesi göstermelik, aslı sonradan dönme
Kıspetinin ipliği; dolaşır çarşı pazar.
Sakın yüzüne bakıp sözlerine aldanma
Şirretin alâsını döker ortaya yazar.
--
Sözüm hak edenedir, bu iş böyle biline
İnsanoğlu insanlar; her dem başıma taçtır!
Hıncım, şairim diye çirkefliği bilene
Kalemim, böylesine yorulmaz bir kırbaçtır!
29 nisan 2013
5.0
100% (28)