3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1984
Okunma

Marduka’nın aşk imparatorluğu yıkılmıştı
Çirkin yüzlü keşişler hurefeler anlatır olmuştu
Ejder kabzalı hançerin sırrı neydi o zaman
Aşk mı ihanet mi
Yoksa
Kan mı ölüm mü
Devşirme sözlerle nokta koymaya calışma bana
Böyle kandıramazsın kâinatı
Sarayın yıldız düşen uçurumuna
Hangi güzel çıkmıştı hatırladın mı
Kimse bilmedi yüreğine düşen ateşi
İçin için ağladı yandı kavruldu
Altınlarını yetimlere dağıtan eşsiz güzelikteki prensesti
"Deli" dediler "şeytan’a inanıyor" dediler
Zindanda binbir türlü işkence ettiler
O haçlı zorbalığına isyan edip de "Allah" dedi
Oysa ki Kaf Dağı’nın ardında değildi o ilâhi davet
Yazılacaktı tüm bunlar
Okunacaktı birgün elbet
Leyla’yı anlatacaktı taraçalarda
O çöl ceylanını
Büyük şair Fuzûli
Ya Mecnun’un ızdırabına ne demeli
Asırlar boyu dilden dile anlatılan hikâyesi
Acı mı ayrılık mı bilmem aşk mı
Güneşe bakan tanrılar bile büyülenmişti
Şimdi çok kurak Mezopotamya
Kana doymadı
Ne Fırat ne Dicle ne de Bağdat
Hata mı yanlışlık mı yanılgı mı
Cennette yasaklı meyvayı koparan Adem’le Havva değil miydi
Sözüm ona zulüm ile Müslümanlık oluyor öyle mi
Sonra o deri kaplı kitap geldi Osmanlı’ya
Matrakçı Nasuh Usta
İncilerle yakutlarla süsledi
Haseki Sultan Rukal’ı karanlık haremine kilitledi
Yakamozların denize düştüğü gecelerde
Sırrını anlatacağı bir dostu olduğunu biliyordu
Sayfa sayfa hece hece okudu onu
Okudu gazeli
O hayatın yüreğin ve Babil’in gerçeği
Zangoçlar çanlarda asılı duran günahlara vursunlar artık
Çıksın âciz bedenlere hapsedilmiş ruhlar
Bilmezler ki
Ecdâdımın sesini duyanlar kıyamet koptu sanırlar
Söylenecek söylenmiştir
Yazılan yazılmıştır
Gerisi artık susmalara kalır
Çünkü hep kahır hep kahır
Bu Babil’e son veda
Gerisini bilmem
Mahşere mi kalır …
Bedirhan Keklikci
5.0
100% (4)