Yok yok...
Gelmeyecek artık anlaşıldı.
Üç beş saatte fazladan bekledim ama boşuna.
Hiç hatırı yokmuş yaşanılanların.
Ve hiç önemi yokmuş canımın ve de Amasya’da kalmamın.

Elveda demek,
İşte ne biliyim son bir kez daha şiirsel zamazingoları zırvalamak istedim şimdi.
Ve şimdi;
Sevdiklerimin içinde yaşadığı sen Amasya,
Dertlenince iki lafın belini kırdığım Yeşilırmak,
Susmak istediğimde beni saklayan Çakallar
Ve ömrümün geçtiği Fethiye ile Dere Mahalle kardeşler
Ve de herşeyimi bilen müstakil küçük evim elveda olsun size.
Elveda anne, baba, abla, yeğenim hepinize elveda.
Tiyatro anılarım, askerlik anılarım, küçüklüğüm elveda.
Elveda batan güneş ve dolunay sana da elveda.
Elveda türküler, elveda şiirler.
Elveda uykusuz geceler ve elveda korkunç düşler.
Elveda yuvarlak dünya ve dünyaya özenen insancıklar size de elveda.
Ve ne varsa herşeye, herkese elveda...

Ve sen Cimcime, Canımıniçi, Bitanem, Kadınım, Herşeyim,
Kelimelerle ifade edemediğim,
Herşeyden, herkesten daha çok sevdiğim...
Ben senin için yalvardı demedim, bana artık mesaj atmasın demedim,
Beni sevmiyor demedim ve daha başka ablan benim ağzımdan ne dediyse;
Yemin ederim ben demedim.
Belki inanmadın bana.
Belki çok kızdın bana.
Belki ne biliyim nefret bile ettin benden.
Ama artık ölüme koşan bir insanın yalan konuşmayacağına inanırsın belki.
İnanmazsan da canın sağolsun be Cimcime.
Ne yapalım toprak altında yılanlara, akreplere,
Sorguya gelen meleklere anlatırım sevgimizi...
Şimdilik bu dünyada elveda sana canımıniçi.
Ne deyim ki artık?
Çok bekledim seni bugün ve çok istedim gelmeni.
Elimde anahtarlığın, karşımda doğum günü hediyen,
Üzerimde aldığın V yaka kazağım
Ve geçen gün konuştuğun hani o vidyon var ya onu izleyerek bekledim seni.
Gelmedin...
Canın sağolsun.

Aslında bu şekil tam pencerenin karşısında olacağım.
Her gece pencerenden mezarlığa baktığında seni göreceğim.
Ne ablan ayırabilir beni oradan
Ne de başka birisi...
Ölüm sana yaklaşmakmış,
Engelleri aradan kaldırmakmış gülüm.
Ölüm sana komşu olmak,
Evinizin manzarasına dahil olmakmış...
Biliyor musun bugün hani ev almıştık ya o ev de tamamen boşaldı.
O evde oturmakta nasip değilmiş bana seninle yaşlanmakta...

Biliyor musun insan bir daha hiç konuşamayacağını bilince içi bir acayipleşiyor.
Ne biliyim böyle nasıl desem ki...
İnsan özlüyor be Cimcime.
Şimdi ileride sen okulunu bitirip iş güç sahibi olacaksın.
Sonra ablanın razı olduğu seni ayırmak istemediği birisiyle evlenirsin.
Çocukların da olur tabi.
Senden tek isteğim var çocuklarına; İlbey, Poyraz, Hamza ve İlayda isimlerini koyma olur mu...
Doğmayan çocuklarımızın kemikleri sızlasın istemiyorum.

Hani geceleri gizli gizli telefonda konuşurdukya.
Hani sana " Sen Vurdun da Ben Ölmedim mi?" şiirini okurdumya.
İçime doğmuş demek ki...
Çok düşündüm biliyor musun yoksa yaşasam da Amasya’dan mı kaçsam diye.
Ama olmuyor öyle.
Sokakta arkamdan gelen
Ya da önümden geçen her zayıf türbanlı pardesülü kızı sen sanıp bakıyorum.
Ve senin olmadığını görünce daha ölmekten de beter oluyorum.
Her neyse...

Çok sevdim ben seni
Ve öteki dünyada eğer sevmek hissi hala devam ediyorsa orada da hep sevicem.
Kendine ve eğer çöpe atmadıysan künyemi at istersen ama
Hani adımın yazılı olduğu bir işleme vardıya
Hani anısını anlatmıştım sana
İşte ona, atmadıysan eğer iyi bak olur mu...
Ya da atacaksan da mezarlığa at lütfen...