üzüm sümbüllerinin ,kırmızı lalelerin tablosunda
dağ köylerinin birisinde
altı yaş onüç yaş aralığında bir çok erkek çocuğu
renk renk uçurtmalarda yürekleri uçuyor
uçurtmaların kanatlarında
barış ,ekmek özgürlük yazıyor

dağ rüzgarları kanat çırpıyor çocuk düşlerde
köy sokaklarının şekilsiz taşlarla döşeli yollarına
sarı sıcak ikindi güneşi düşüyor
basma entarili ,çocukların ayaklarında kara lastik
cılız ayaklar kirli ayaklar
küçük bedenler sahipsiz yara bere içinde şen çocuklar

üzüm sümbüllerinin moruna alaca vururken
küçük silüetler
tek tek siliniyor iki göz toprak damlarda
akşamın ilk karanlığı damlara tünerken
günün son ışıkları siliniyor ay’ ın şavkında azamet
bulutlar şavkın yansımalarında


tabanı yarık ,yüreği yanık kadınlar yer sofralarında
bulgur aşına sekiz nüfus çalakaşık
Türkan Şoray’ kirpikli kadının kucağında
altıncı bebe henüz beş aylık, zeytin karası bebekler
yarık tabanlı kadının bir memesinden süt akıyor
öbüründen sefaletler



ah...Ülkem tutkusu yüreğimde canan..ahh
üzüm sümbüllü mor dağların dibinde sınır köylerinde
dağlarında ovalarında ,çitlenbiğe düşen kızıllıkta
kırmızı dağ lalelerinin kanı rengi düşüyor çocuk yüreklere
anaların ellerinde tandır ekmeğinin is karası
Dicle türkü olup akıyor ’Barış’ a öten yaban kekliğine

dağ rüzgarının çocuklarıı ,g/özleyin
Dicle kıvrılıyor Mezopotamya ovasına
Çatlak dudaklı çocuklar arıyor yamalı yüzlü yarınlarını
barışa ölüme zılgıt çekiyor yemenili yarık tabanlı
kejeler,kadınlar
.........Nisan 2013
......................................Mimi Canoğlu