3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1929
Okunma

gecenin ayazı acımasızdır bilirsin...
her köşe başı bekler seni,
belki umudundan bir parça kopartırım diye.
haince gizlenir, gözlerinin yaşlarına.
kaçmaktan yorulunca düşüverirsin,
anılarının en sıcak zamanlarına.
açarsın geçmişin sofrasını
alırsın karşına sözcüklerini
başlarsın hasretinin gölgesiyle konuşmaya
sanki nefesini hissedecek kadar yakınında...!
gidersin arsızca kovulduğun sokaklarına
aklın yolunu izler
unutamadığı kokusuyla.
ve yine düşersin...
dermanı kalmayan gidişinin ağırlığıyla.
canım çok yanıyor
parmak uçlarıma buladım akan kanları
bu kaçıncı cinayetim
bu kaçıncı kapına gelişim
yine yoksun....!
ama yine de boyadım kırmızıya duvarlarını
anla diye geldiğimi
bıraktım yine parça parça her yere kendimi
ama kokumu bırak ...........madım
seninkiyle karıştırmadım
usulca yazdım parmaklarımla yalnızca seni
çıkarken bıraktım yine yokluğunun altına
girerken aldığım düşlerini.
bilmiyorum daha ne kadar sürecek bu yalnızlık...?
bana Aşkı soruyorsun..
sen hangi kaçamak aşkın sevdasında yaşıyorsun?
acılarınla diktiğin giysilerine
ne kadar dar geldiğini görmüyor musun...!
eskitiyorsun fahişelerin soğuk bedenlerinde kendini
tütün basıyorsun ciğerlerine
iyileşmek için değil ama,
bugüne geçmişi jilet yapıyor,
her defasında şuçlu gibi kalbini ihbar ediyorsun...!
bıkmadın mı hala yüreğine vurduğun kelepçelerden?
ADAM......!
bırak artık.....
yalnızlığı ruhuna misafir etmekten....!
yine küfrettirme geçmişine
bırak artık bugünlerin özgür kalsın....
işte o zaman gülüşler konar yeniden yüzüme
kahkahalarım çatlatır baktığım aynaları
evet ağlarım ama, bu defa sevinçten
yüreğinin kokusunu duyarım yeniden
gidiyorum şimdi...
bütün pencereleri açtım
kokumu kapıdan dışarı saldım
sana yalnızca bir kaç satır bıraktım
İSTER OKU, İSTER YIRT AT...!
BEN NASIL OLSA, KOKUNU YANIMA ALDIM...! /NergizA/
5.0
100% (3)