3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1694
Okunma

Yaşama tebessüm eden dudağının kıyısında
Ben sana her gün ölüyorum sevdiğim
Her gün ölüyorum
Önce saçlarına tel örgüler oluyorum
Sonra sarmalıyorum her bir telini
Tutam tutam öpüp kokluyorum
İnce telli saçlarını
Bir özlem oluyorum
Bir keder oluyorum
İnce beline bir kuşak oluyorum
İğde ağaçları gibi güzel kokuyorsun sevdiğim
Yanağıma bir kuş gibi uçup konuyorsun
Uçurtmamın ipi tellere dolanıyor
Ve sana hasretliğimi bulutlarda çoğaltıyorum
Katre katre yanaklarımı ıslatarak
Ey göğsümü göğsünün duvarına yasladığım
Elleri merdiven boşluğu bir apartmanın
Karanlığı yırtılan yıldızı gibi solgunum şimdi
Ve lacivert bir tabutun içinde
Geceyi yırtan kefene sarılmış bedenim
Ve bütün sözler tükeniyor karanlıkta sevdiğim
Ve yırtılıyor tüm sesli harfler
Hadi sevişelim özlemlerimizle diyor
Üşümek mi
Ölmek mi
Yaşamak mı
Ben sana her gün ölüyorum sevdiğim
Her gün ölüyorum
Yaşama tebessüm eden dudağının kıyısında
Kendimi nehirlere salsam
Alıp getirir mi beni sana sevdiğim
O saçlarının ince tellerine dokunduğum ellerimi
O gözlerine dalıp dalıp baktığım gözlerimi
Sarılıp kokladığım tenimi
Getirir mi sana sevdiğim
Getirir mi sana
Yada radyoda çalan bir şarkı olsam
En sevdiğim şarkıyı çalıp söylesem
Gözümden süzülen damlayı
Cigerimden sökülen nefesi
Ve hıçkırıklara boğulan özlemlerimi
Getirir mi sana sevdiğim
Getirir mi sana
Ve seni beyaz bir kağıda dökerken
Kurşun gibi üşüyen sol yanımı
Siper ettim sensizliğimde geceye
Titreyen elimle Deniz’e dokunurken
Parmak uçlarım sızlar
Üşümek mi
Ölmek mi
Yaşamak mı
Ben sana her gün ölüyorum sevdiğim
Her gün ölüyorum
Yaşama tebessüm eden dudağının kıyısında
İbrahim DALKILIÇ
5.0
100% (4)