4
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1188
Okunma
nasırlarını söker gibi zoraki bir uyanış sabaha
bol kıvılcımlı bir çay
manyetütü sarhoş bir yürüyüş
adresi belirsiz parkurda, ayılmaya
belki arşı yere indirmiş gibi yağmur da var
uzun saçların şimâlinden esen rüzgâr
durakları bekleyen insanlar
ve tanımadığı kalabalıklara yataklık eden seyrüsefer
yol boyu üşümüş bir güzergâh
her şey tandırdan yeni çıkmış gibi simsiyah...
sökülürken alnından bandırası
dürülürken teheccüd vakti bir şiir daha adına
ne zor şey kul olmak!
tüm dizeleri kurşunî boyayıp
renkli sonelerle asacaksın soluk boruna
martılar ciyak ciyak su döverken havanda
söndüreceksin günü
son cigaranın da iğfaline şahitlik den günlükte
etekleri kurmuş şadırvan gibi bir uyku sonra
işte bahar!
kıvrıl yanına!..
parçalamış bölmüş seni lügat tanrıçası
şimdi yeni dillere bürünmek abesle iştigâl
faydasız tutkallı centilmenlik çabaları
ellerin bıçak kesiği
mevsim bahar
ne ganîmette saltanat var
ne cehennemde düğün
sen öğrettin bunları bana
paydasız ihbar!..
ToprağınSesi
.
5.0
100% (7)