4
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1867
Okunma

yüreğindeki yaraları karanfil kokan
kadına…
luna’ya
saygımla….
İki kişilik ” sessizlik”
(1.kişilik)
o ,hayatın yorgunluğunda
üç vakte niyetli
kimlikli bir kimsesizliktir aslında
“gönderilmemiş mektuplarda”
oysa
yasal bir masumiyet kucaklaşmasından başka
ne olabilirdi ki
bir çocuk parkının sırtını sıvazlaması
ve daha ne olabilirdi ki
illegal bir şarkıyla
kol kola yürümek meydanlarda
akşama öpüşeceğini bile bile acılarla…
kendi gürültüsü baş ağrısı
gülüşü ağzının öfke artığı
hep mi yüklemsiz olur
“yokluğu hep mi üşütür”
hep mi ölü sevici, on üç harf altı hece…
hiç duyamadığın o iki kelimenin arsızlığı
(2.kişilik)
tanrı şahittir
kan bir gün elbet keser karanlığı
sadece ağlamaklı olur gece
a ğ l a y a m a z ama
uykusundan uyanan
“iki ucu açık kanamalar” gibi…
mor kurdele sessizliği
ana avrat sustururken üveyliğini
vicdan sorunsalı bir durumdur bu
öykülere bırakılan çocukça gülüşleri
ve en çok anne sesine benzer
içindeki feryadın,kısık sesli hali…
not:
kuyruksuz kaldı diye
ölmedi değil mi uçurtmalar…
unutma!
allahı yok kimsesizliğin
kızılcan…
5.0
100% (3)