1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1768
Okunma

...
Bıçak gibi,
keskin, parlayan çelik gölgesi korkutan,
aldım yerden sapladım Dünya’nın bağrına;
suçumun karşılığını bulamadılar,
.
Balyoz gibi,
ağır kırmaya uyarlı,
kaldırdım en fit yüksekliğe,indirdim arzın nasrına,
avazı aklımı aldı,vurdum yollara delirmiş bedenimle seyyahlığa...
.
Matkap gibi,
iliklerinden daldım,ne var ne yok diye,
tuzu kaçtı burnuma,hapşurdum;
bir ses duydum,ÖL yaşama,
bilmiyorum çıkarmıyım akşama,
.
Testere gibi,
yatırdım kesmek için ne kadar varsa top tüfek,
alev aldı barut yaktı içimi,
öyle yandım ki..okyanusları içsem soğumaz yüreğim,
Allah’tan adım yunus,
.
Su gibi,
aktım aktım karıştım nehirlere,
tatlı, acı, tuzlu buluştuk bi yerde,
anladım ki sadce insanoğlu iş almış başına,
kalmış bir başına,kalabalıklar içinde,
.
Rüzgar gibi,
ters düz esen,
savuran savrulan anaforunda bi o tarafa bi bu tarafa,
taraf olmayan ber taraf olur sözüne nazire,
ne yandan eserse çevirmedim başımı o tarafa,
.
İnsan gibi,
mayası bozuk,
fitne fücur,ferfecir okumadım okutmadım lisanımdan kimselere,
galiz küfürler,irin akıtmadım hiç lisanı halimden,
sin le kafı yan yana getirmişliğimde olmadı hani,
sadece şimdi ki gibi nasihatı nushtan gayrı,
başım ağrıdıysa memleket meselesi,
.
Ooyy benim güzel yanlız ve hüzünlü Anadolum,
kınalı keklik timsali,
baştan ayağı ar kokan,namus kokan memleketim,
ne oldu sana,ne zaman atarsın ki...
üzerinde ki ölü toprağını,
nebbaşlar çoğaldı,yaşayanlardan geçtiler...
mezardan define çıkarmak için yalan dolan çevirir oldular,
bir bakışına şiir,
bir stemine ağıt,’gamzedeyem deva bulmam’
bir gülüşüne;
Dünya’yı değişmeyenler nerede kaldılar,
zannımca onlar kalkan son gemi ile limandan ayrıldılar,
kalakaldık mı öylece ellerimiz çaprazlama bağrımızda,
şimdi yaşıyor sanıyoruz kendimizi,
ağrısızlığımız da aynı şimdi ağrımızda,
yırtmak için ne yapmalı ben bilmiyorum,bendimizi,
bilen varsa söylesin;ha delirdim ha delireceğim...
yoksa diri diri mezara girecğim,
bu müphem soru cevaplanmazsa kafayı yiyeceğim,
...
yunus ça./
5.0
100% (5)