Ne çok özledim seni bilsen. Gecenin titrek kanatlarında hüzne çalarken denizin mavisi, Yıkıp yalnızlığın acımasız duvarlarını, Tutup sana gelmek isterim. Henüz uyku sersemiyken yıldızlar, Doğmamış başakları okşarken rüzgar, Beyaz bir güvercin kanadında salıp yüreğimi, Nisan yağmuru gibi yağmak isterim Teninin karanfile çalan kokusuna. Ve bir hançer gibi ansızın girip düşlerine, Sesinin aksisedası olmak isterim bir meltem esişinde Sen olmalıyım ben yüreğindeki serzenişde
AnGeL
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bu alıntı mı çalıntı mı?Hiç olmazsa müellifini belirtseydiniz,aksi halde emeğe, düşüne, insana, saygısızlık yapmış olmadınız mı ANGEL? Özürleriniz için sayfa hala açık....Yok dizeler gerçekten size aitse açıklayın da bilelim o zaman.Değilse ....üzgünüm söylenecek neler olacağını siz benden daha iyi tahmin etmelisiniz.
BİR ÖZLEM ŞARKISI ne çok özledim seni bilsen ne çok arıyorum seni çıplak ağaçların gölgelerinde ne çok soruyorum seni ifade yoksunu lal sokaklardan sağır sultanlardan acıya kefen olmuş sevdaların ayak izlerinden kaldırım taşlarına sinen dolunay sessizliğnden çiçeklerden her tüyünde alacalı umutlar şavkıyan kuşlardan
ne çok özledim seni bilsen gecenin titrek kanatlarında hüzne çalarken denizin mavisi yıkıp yalnızlığın acımasız duvarlarını tutup sana gelmek isterdim -henüz uyku sersemiyken yıldızlar- doğmamış başakları okşarken bir rüzgar ak bir güvercin kanadında salıp yüreğimi nisan yağmuru gibi yağmak isterdim teninin karanfile çalan kokusuna ve bir hançer gibi ansızın girip düşlerine sesinin aksisedası olmak isterdim bir meltem esişinde
ne çok özledim seni bilsen bir görebilsem yüzünü beklenmedik bir şehirde ne yaprak düşer sonbaharda inan ne yağmur ne acı kalır yürekte ne gözyaşı bir değse gözlerim gözlerine ne hüzün kalır gecemde inan ne matem ne asiliği kalır denizin ne masumluğu
ne çok özledim seni bilsen her gece bir yıldız asar kendini yalnızlığımda bir resim solar kendini yakar değen elimde bir menekşe ağlar bir gül zehir saçar her koklanışında bir eşkiya kendi mavzeriyle vurulur bir uykuda bir türkü susar bir şiir kahrolur kendi soluğunda bir kelebek açlık grevine yatar kiraz ağacında bir yılanın çatallaşan dili bir kurbağayı yutar suya düşer yüreği bir martının bir nilüfer sahile vurur ıslak yanaklarıyla yapraklarına kırağı çöker suskun bir papatyanın hüzünlü bir mevsim doğar sensizliğime matem karası gözleriyle örter ufku bulutlar bir yaprak dalına küser bir çakal gölgesine ulur sessizliğe tüner kanatlar tüylenmemiş bir serçe
ne çok özledim seni bilsen her gece acıya çalar yüzümdeki tebessüm kan toplar gözlerim daha bir derinleşir yüzümdeki çizgiler
ne çok özledim seni bilsen kurşunla sevişmek gibi bir şeydi seni sevmek seni sevmek ekim rüzgarında sürgün seni sevmek mart güneşinde isyan seni sevmek haziran sabahında devrim seni sevmek infiadaydı topraksız bir coğrafyada dilsiz bir halkın yanık türküsüydü seni sevmek seni sevmek cennete düşen ilk yağmur damlası seni sevmek sonsuzluğun yedi renk çağrısı seni sevmek duraksız ömrümün yarısı kömür közünden muska taşımaktı seni sevmek
ne çok özledim seni bilsen ve sen yüreğimin buğu kanatlı serçesi her gece gelip konarsın hasretliğimin kekik kokulu külüne bir şiir okursun bir türkü söylersin rüzgarda savrulan külümün ardı sıra
ne çok özledim seni bilsen yitirilmiş sevdaların harman alevi düşlerinde pusudayım kulağım kirişte ellerim tetikte gözlerim ufukta dalgalanacak kızıl saçlarında
Ne çok özledim seni bilsen. Gecenin titrek kanatlarında hüzne çalarken denizin mavisi, Yıkıp yalnızlığın acımasız duvarlarını, Tutup sana gelmek isterim. Henüz uyku sersemiyken yıldızlar, Doğmamış başakları okşarken rüzgar, Beyaz bir güvercin kanadında salıp yüreğimi, Nisan yağmuru gibi yağmak isterim Teninin karanfile çalan kokusuna. Ve bir hançer gibi ansızın girip düşlerine, Sesinin aksisedası olmak isterim bir meltem esişinde Sen olmalıyım ben yüreğindeki serzenişde
Beyaz bir güvercin kanadında salıp yüreğimi, Nisan yağmuru gibi yağmak isterim Teninin karanfile çalan kokusuna. Ve bir hançer gibi ansızın girip düşlerine, Sesinin aksisedası olmak isterim bir meltem esişinde Sen olmalıyım ben yüreğindeki serzenişde
Bu kadar içten, akıcı, duyguların inci gibi satırlara dizilişini seyretmekle kalmadık. İnci tanelerini kolye yapıp yüreğimize astık.Yüreğinizin güzelliğini satırlara nakış gibi işlemek için güzel yüreğe sahip olmak gerek. Gönlümüzde meltemler estirdiniz.
Selam, saygı ve sevgilerimi sunuyorum efendim. İyi ki varsınız. Kaleminiz daim Rabbim yâr ve yardımcınız olsun. Allah'a emanet olunuz.
Teninin karanfile çalan kokusuna. Ve bir hançer gibi ansızın girip düşlerine, Sesinin aksisedası olmak isterim bir meltem esişinde Sen olmalıyım ben yüreğindeki serzenişde
canım yüreğin dile gelmiş tebrikler.. sevgilerimle... :)
Henüz uyku sersemiyken yıldızlar, Doğmamış başakları okşarken rüzgar, Beyaz bir güvercin kanadında salıp yüreğimi, Nisan yağmuru gibi yağmak isterim çok güzel bir şiir.elinize sağlık.tebrikler ve saygıyla + 5
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.