2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
931
Okunma
Sen giderken yıldırım düştü
Göbeği çatladı bu kentin
Kargaşasında bayramlık hayalleri kayboldu bir veledin
Şekersiz giysisiz üstelik yalın ayak
Üstelik lambasına püf edilmiş caddenin çamurunda
Bağı çözülmüş dizlerinin üzerine düştü
Sen giderken kasırga koptu
Kubbesi uçtu hanelerin
Felakete gebe bir iblisin doğum çığlığıyla sallandı arş
Fitneyle fesatla savruldu aşıkcıklar
Üstelik destanına kafa tuttukları Mem ve Zin’e rağmen
Üstelik ekmeğe Mushaf’a ettikleri yemine rağmen
Sen giderken anası ağladı Erkan’ın
Birbirine girdi duygularının adresi
Doğum gününde ölüm haberi hediye edildi aşkının
Yarınsız ümitsiz üstelik inanmışken
Üstelik göze almışken tüm savaşlarda kan kaybına uğramayı
Alnından vurulmuş güvercin kanadıyla düştü
Sen giderken Nuh’un tufanı tekerrür etti
Nefesi kesildi iyi niyetin helal ekmeğin
Gemisinde yer kalmadı tek derdi sevmek olan yiğitlere
Şerefsiz namussuz üstelik korkak
Üstelik et düşkünü cambazların iğrenç kahkahaları
Merdin sözlerinin üstüne düştü
Sen giderken…
Sana dair yaşanacak o kadar çok an vardı ki
Elin değdi gözün değdi inadın değdi
Düştü işte bütün maskeler bir bir surat surat
Tüm meskenlere şeffaf bir ar düştü
Kollarım yana, yüreğim kora düştü
Ellerini ellerimden çektiğin anda;
Cesedim ayaklar önüne, ruhum araf’a düştü...
Benim payıma ayrılığın kalleş mirası, ihanet...
Seninkine beddua yüklü çığlıklarımdan, cehenneme tutsak düştü...
Bana karanlıklar ardında gözyaşları cisil cisil
sana kalabalıklar içinde;
kulakları sağır gözleri kör yüreği taştan aşkcıklar düştü.
09,03,2013
Deniz’e Düşen şiirler...
5.0
100% (3)