Sorgusuz sualsiz gelen bir gemiye biniyorum
yeri geliyor rüzgara kanat açıp uçuyorum
yeri geliyor uçurumlardan düşüyorum
yeri geliyor yalan denizinde yüzüyorum
yeri geliyor bu geminin kaptanı benim diyorum
yeri geliyor geminin pisliklerini temizliyorum

Batarmı çıkarmı diye düşünmeden seviyorum
Sahipleniyorum bir fırtınada yerle bir oluyorum
tam kendime gelmek üzereyken yeni bir fırtına daha çıkıyor
Birden bire kendimi gemin kazan dairesinde buluyorum
yolunda gitmeyen birşey var onu arıyorum

Bulduğum şeyler beni çok şaşırtıyor
Hayalet bir gemi
Sahte yüzler
yalan sözler
ve aklımda kalan
karanlık gözler....

Birden bire gemi kayboluyor
Ve ben batıyorum
Yüzmeye çalışıyorum
ama olmuyor
hayalet gemide hayat bulunmaz boğuluyorum...

Birden bire gözlerimi açıyorum
hayalaerımı görüyorum kıyıya vurmuş
Kalbimi görüyorum demir atmış
Umutlarımı görüyorum unutulmuş
paramparça olmuşum sonradan anlıyorum....

Ve son anda kıyıya vuran bir kağıt parcası
içinde benim yazdığım bir yazı
GEMİYE HİTABEN
Ben duygu yüklüyüm
Beni taşıyamazsın
Ben sahiplenirim
Ben severim
Bana katlanazmasın
SEN HAYALETSİN YAZIYOR.... (geminin cevabı binmeden böyle konuşma oluyor..)

Ahmet ÇALIK