2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1239
Okunma

dilimde, beklemekten kokuşmuş,
bir sevda masalı var.
kaç kere eskici geldi kapıma
geldi de, ona bile satamadım;
bir düzine mandala bile...
içimi, dışımı sardı kokusu...
nereye gitsem, anlatımsız kalıyor.
kulaklarına birikmiş kirlerinden sözcükler geçmiyor.
faili meçhul desem; değil...!
sahiplenilmiş bir sevda desem; değil...!
yüreğimde patlamış,
kokusu üzerime sinmiş,
elimde kalmış bir aşk sadece..!
gittin..! anladım da...
geride kalan bu izler niye?
küllükte bıraktığın son sigaran,
bir demlik içtiğin çayın,
hala sıcak bardağın,
sana aldığım kazağın,
yanında çıkardığın çorabın,
ipte asılı çamaşırın
aynanın önündeki tarağın,
duvardaki kocaman fotoğrafın
kokunu bıraktığın yastığın,
yatağımda sarıldığım sol yanım...
gittin...! anladım da....
bu kadar anıyı, neden bana bıraktın?
Al hepsini....
dokunmam ben onlara
değirmem ellerimi bir daha
şimdi satışa çıkaracağım,
okutacağım hepsini kırık düşler sokağımda...
bilemem onca kokuşmuş düşlerimi alırlar mı
belki polisler basacak duyup kokusunu
toplayıp, odama geri tepecekler
bende zincirleyip kendimi kapıma
izin vermeyeceğim seni tekrar içime almaya...!
belki o an tekrar dilimi çözüp , anlatmaya başlarım
sadece senin olduğun masala
kim bilir sonu gelir bu sefer!
kim bilir insafa gelir polisler!
kim bilir;
tamamlamadan masalın sonunu
sen gelirsin!!!!
GELİR MİSİN??? /NergizA/