4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
900
Okunma
kareli defteri
taksim’den karalama için aldığımda
yağmur yağıyordu rüzgârla karışık
ıslanıyor muydu dönüşsüz çöl ülkem
ben kendi ılgımlarımla leylasız
ölümüne sevisizdim
yer yere uzaktı
adam adama
kamyonlar
beton ve yoksulluk getirip istanbul’a
kamyonlar orman götürüyordu istanbul’dan
denizin gideceği yer yoktu
kareli defteri aldığımda dağlarım
dağlanıyordu saçlarından ayaklarına
fırat, istiklâl caddesi’nde hâlâ kızıldı
çarpışan otolara benziyorduk taksim’de
herkes habersiz gibiydi olanlardan
’inme’li tenlerde yittim
suya resmimi çizdi ‘bilinmez’ biri
oğul resimli anneler bulamadı
ziftli kasım yağmuru yağıyordu
sevisizdim
neyse ki umut vardı kir geçirmez
kareli defteri aldığımda
ömer faruk hatipoğlu
(ince, toplum yayınları, 1997)