4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
940
Okunma

hasretten yanan gözlerimde bir damlaydın
hıçkırığımla içime akıpta gittim
giderken senli günlerimi saydım
öylece duran gölgeme bakıpta gittin
taş oldum sanki yere çakıldım
bir sensizlik bulutuna takıldım
zor olmaz sanıyordum inan yıkıldım
içime sönmez bir ateş yakıpta gittin
yol mu tükendi hazan mı bu
sensizliği ömrüme yazan mı bu
işte gençliğim, ardından tozan mı bu
hoşçakal, bu sözcüğü kafama sıkıpta gittin
şimdi bir anda soldu bütün çiçekler
yalan oldu uğrana ölen gerçekler
artık gözlerim hasretini içecekler
kör suskunluğu dilime takıpta gittin
suyunu kuruttun gençlik denen nehrin
kanıma karıştı ayrılık zehrin
ellerimle sana kurduğum aşktan şehrin
surlarını ömrüme yıkıpta gittin
seninle ne ermişim nede derviş
bu nasıl bir son, bu nasıl bir iş
ölümü ellerime eken bir gidiş
tabuta son çiviyi çakıpta gittin
ALİ RIFAT ARKU
08/03/2013
İSTANBUL
5.0
100% (6)