32
Yorum
29
Beğeni
5,0
Puan
1093
Okunma

Bu elle uzandım ve tuttum, her bir vebali
Dokunulan kıvrımların da, yandı yıkıldı
Bu göz haz duyduğuna kaydı, kalmadı hali
Bu kulaklar hep hoş seslere, kanıp irkildi
Azdır çoktur hiç demedim ki…
İçime o ılıkça akan, demin ısıttı
Dudağım doymadığı tada, koşup yumuldu
Kalp atışımın ritmi beni, coşkuya itti
Gözler fal taşına döndükçe, kanıp gömüldü
Önümü hiç göremedim ki…
Söz de beynimle düşündüm, aklı yoğurdum
Tüm bunları ben tek başıma, arsızca yaptım
Burnumun dik kıvrımların da, bela doğurdum
Suçlu ben artık dönüş yok ki, eğriye saptım
Boyumu hiç aşamadım ki...
Kendi günahım başkasına, mal edemem ki
Kaçamak büyürken devleşir, kabahatlerim
Ne ilk ne son veballim oldu, yutar benim ki
Günah’ın yükünü çekmekten, koptu tellerim
Sevaba alışamadım ki?
Yargılayan hâkim bulunmaz, köze kondurun
Ateşe atıp yakın beni, kir bulaşmasın
Prangaya vurup götürüp, buz da dondurun
Eriyip hırçın bir sel olup, setten aşmasın
Doğruları anlamadım ki?
Bir türlü şükrü bilemedim, nimet bileyim
Gizemin içine dalınca, ne yapmadım ki
Yaratanıma diz çökmektir, son dileğim
Alameti göz önündeyken, ders almadım ki...
(13-01-2010) AZAP…
5.0
100% (33)