4
Yorum
11
Beğeni
5,0
Puan
1563
Okunma

Tek atımlık iklimleri yırtacak bir kurşun sesi
Ben ölürken, sen uyuyacaksın
Omuzlanması gereken bir tabutluk günahım vardı
Toprak kokusu ile sevişen yağmur tanelerini öpüyorum
Kefen beyazının serpiştiği saçlarıma dokunma
Bana yaralarımı kanatan okşayışı bir daha sakın sunma
Ustura kesiği sözlerinle,
Konuşabilirsin hiç yalpalamadan
Yeterince sustuğun kelimelerden alarak intikâmını
Ve beni soranlara tanımsız gözlerle bakabilirsin
Cami avlusuna bırakılmış bir çocuk umursamazlığında
Keşke diyorum, her durağında indirip bindirdiğin bu aşkın
Son durağında unutuverseydin beni
Titreyen parmaklarımla,
Sapıtmadan vursam ihanetin şah damarına neşteri
Ne sen üzülsen,
Ne ben kurtulabilsem acılarımın sıcacık tebessümünden
Bizden izahât uman kız kulesinin,
Göz yaşlarını okşamaktan sıkıldım
Siyah kanatlı martılar kentin de itaatkâr hüzünlerimle mahsur kaldım
Sükunet içerisinde gözlerimde bekleyen bir kaç bulut varken
Sana dair yağmurlar ıslatıyorum çelişkiler içinde
Ne kadar daha dayanırım bilmeden,
Yutkunuyorum yüreğime oturan şüpheli oynaşmalarını
Çalakalem yazdığım pulsuz bir veda mektubuna sürdüm son nefesimi
Pusulasız baharların bütün renklerine küfrederken
Sadece ölümcül tarafını sevdim
Sen ılıman iklimlere meylederken,
Benim bozkır saçlarımla kırağılar sevişiyordu
Bu sevdaya taktığın paslı ayraçtan kan damlıyor
Sileceksen, alnıma çaldığın karayı silerek
Bahanesiz git
Ve ağladığını kimseye gösterme sakın
Deniz, bana çok uzakken
Yüzümü hırpalayan her dalgası için maviliğine teessüflerimi iletir misin ?
---- aras ---------
5.0
100% (12)