6
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
821
Okunma
.
senin bir adın yok
bir adım öten
köşen yok
sahanlığın içinde çocukların misket yarıştırdığı
tarihi bilinmez bir kalesin Diyarbakır da
Dicle ye bakar bir yüzün
bir yüzün dehlizlere açılır
öbürü kalbi gibi tekler Nazım’ın
Moskova da
sana verilecek bir giysi yok
bir nefes öten malabadide yollar ayrımı
sarı levhalar üzerinde okunur
az beride gülek boğazı yurtluk kurduğun
kaydın yok
kayıtsızlığın da
her çocuğa uyacak kadar lastik ayakkabıyla doludur çuvalların
herkes kendine uyanı bulur
her mevsim, yağacak yer ağacak gök
kimine vuslatsın kimine özlem
kimine kahır
her şey senden medet umacak
- bunu unut-
kavrulmuş toprak
çiçeğe durmuş dağ
yağmaya meyyal her bulut
bir yanın alaca püren
ardın taş oluk
söğüt özü
hatta Siirt te Kozluk
sızıp kalmış öğlen uykusuna rençberler az ötende
ağustos böceklerine erik değdiren der
Adilcevaz da kayıkçı ustası mallabro
-bunu da unut ama gülümse-
ben de sana bakarım o an
upuzun ve güneşli günlerden kalmış
hiç mi hiç yaşanmamış ve elleri konuşmayan bomboşluk
.
5.0
100% (15)