Dün;
Kartaldan Kadıköye
Oradan da, Kabataşa giderken

Üzeri,
Yırtık pırtık, bir adam
Sızıp kalmıştı, kaldırımın soğuk kucağında!

Ne ayağında, bir ayakkabası vardı
Ne de onu, ayazdan koruyacak, yünlü çorabı
Kazak ise, hak getire...

Dün;
Taksimden Beyoğluna
Oradan da, tünele giderken

Elinde,
Dünden kalma, sigara izmaritiyle
Silik, belli belirsiz bir yüz ifadesiyle

Biraz da, çakır keyif,
Saçı sakalına karışmış
Bir adam vardı, sokakta!

Göz ucuyla, izlerken onu;
Ağız dolusu küfürler, yağdırıyordu hep!
Ulan diyordu. Ulan, ne şerefsiz bu yanımdan gelip geçen, gölgeler...

Dün;
Sirkeciden Yenikapıya
Oradan da, Yeşilköye giderken

Deli ile akıllı ayarında
Bir adam vardı sokakta!
Sırılsıklam, yalın ayak.

Bir adam
Düş(üş)lerimde
Kalemime konu olan.

-Bir adam-

Üzeri,
Yırtık pırtık,
Biraz da, çakır keyif

-Bir adam-

Ben bu durumlara
Düşecek adam mıydım?
Nerede ailem, nerede dostlarım, kardeşim?

Ardından öfkelenip;

Puşt musunuz lan siz?
Topuzu mu kaçtı, kantarınızın?
Ne bakıyorsunuz? Bir s*ktirin gidin hayatımdan... Diyen

Dün;
Evimden markete
Oradan da, komşuma giderken

-Bir adam vardı-

Gazete kağıdına sarılı şişesinden;
Son bir fırt çekerken, çömeldi yere
Derken Sendeledi, kalkarken ayağa

Düştü;
Çelimsiz bedeni,
Sokak ortasına! Ve öldü...

Oysa;
Bu gördüğüm adamlar
Tek bir kişiydi! Doktordu, işadamı, öğretmen

Sanatı ile devleşmiş
Tiyatrocu, şair, yazar! Yani;
Gölgemden, gölgene kopyalar...

12.02.2013
Adnan Bilgiç