7
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
874
Okunma
ürperirken tüyleri
ayakta devrilerek
veya dev görerek bir silueti
dua eder mi insan
bir Hintli ya da Arap değilim diye
keş/işlemeden vuruken mistral dalgalar
saçma gelebilir bir şiirde adamın
bir haspanın saçlarının koyusuna düşmesi
içini söndürmek için
bardağın buzuna yapışması
çaprazdan taranırken bir heyulanın
kimsin nesin demiyorum
sen ’cansız yumurtaya can verensin tanrım’
belli bu da senin imâlatın
senin, bu yürüyen gurur tablosu!
biliyorsun
birazdan kalkıp gidecek
arada geçmişini kalaylatan bakır kap gibi
ardında bırakarak seni
bir ziyanın en afilisiyle çarpıp
en sefil hâliyle fondipleyip zihnini
içinde ürkeklik sirküsü yüksek zaafları yontarak
zamanı naçar bir boğum kalacak geride
dünyaya erken gelmek izdişümüyle harmanlı sövgülerle
sana inanmayan taş olsun tanrım
cennetin de böyle kokar herhalde
kim ne derse desin
bu kadar sevaptır ancak bir raksın seyri
içkiden desem
içimdeki bu kıpırtı
hafifmeşrep sallantı
içmedim ki!
neden şimdi bu çâresiz sitem
durduk yerde hüzne bulanık travma
ne olur ki
bir kere de uykular yaşanmamış sayılsa
da eşitlesek hendeseyi!
yasak değil mi ya da günah
öyle bakmak
bakmak öyle dünyayı çökertir gibi
bir perdah atılsa ne olur şimdi şu duvara
direk yanakları avuçlar gibi
saçlarından asılmak ölüme
sakın
bu da bir imtihan deme
şeytan da bir melektir filan diye
biliyorum kahretsin!
birazdan gidecek
skalası ıskalanmış sabahçı geceler
sorgudan muaf bir kul bırakarak peşinde
aklı ;
yürüyor olacak
otuz sekiz numara adımlara binmiş
kısa siyah saçlı ensede
ve hesap sana kalmış olacak tanrım!
nefis kulununsa, nefes senindir diye!..
ToprağınSesi
.
5.0
100% (15)