19
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
2311
Okunma

Vurgunum sana ey akşamın kızıllıkları
Sana bakıyorum bu zemheri soğuğunda
Neler neler düşlüyorum bir bilebilsen
Burnumda kan akıyor
Gözlerim buharlı
Yağan kar parçalarına seni yazdım
Sevdamı usul usul
Esen yelde bir serin hava
Baharı özledim yeşil yaprağını
Hayret bu soğukta uçan iki kartalı gördüm...
Kanatlarını sallıyorlardı Hıdır Baba tepesine
Yazgında başka hava
Gidişinde var bir neden
Özlemler-inde vardı yeni bir yuva
Gittiler ve ufuklarda yok oldular
Ve aşık gök sırtlarını okşayarak
Duyar kara bir soğuğun yükseldiğini ruhundan
Dehşetle dolu bu siyah tablo karşısında
Yaşam solgun sönük bir mum gibi
Benim gençliğim ,ötesinde berisinde güneş görünen
Karanlık bir fırtınadan oldu ;
Öyle bir tahrip yaptı ki,yıldırım ve yağmur
Bahçemde pek az pembe yemiş kaldı
İşte geldim çattım fikirlerin güzüne
Yeniden sel basmış torağı tarla ve bahçeleri
Büyük çukurları açmış mezar gibi su
Yüreğimi parçalayan o sessiz düşman
Büyür ve kuvvetlenir yitirdiğimiz kandan
Haydar Uzun
5.0
100% (17)