45
Yorum
41
Beğeni
5,0
Puan
2978
Okunma

“Zafer sabahlarını kovalayan bozgun akşamları…” Cemil Meriç
Hazin sonu görmeden zor bir yola bu sabah
İlk defa girmişliğin içte endişesiyle
Yürürken iblis miydi; elinde şişesiyle
Uyanmak istedikçe, uyuttu beni, eyvah
Hangi eyvah kaç defa başıma vurdu tokmak
Kalpten beyne yollanan ışınlar mıydı çakmak
Üstümde uçar turna, gölgesi çırpar kanat
Başım durmadan döner, dolaşır ayaklarım
“Ne zaman biter yolum?” Diye hep sayıklarım
Var mı işin sonunda, bana da bir saltanat
O saltanat kaçmışsa elimden sanki ırmak
Neye yarar şimdide bağırıp dostu kırmak
Ve ellerim koynumda kaldım nefes nefese
Yüzlerce yıla bedel, bitmez çektiğim cefa
Sabrederim, bilirim, sonunda vardır sefa
Bu yolda ya uçarım ya girerim kafese...
Kafes içinde mahkûm olarak hayat sürmek
Kefaret olacaksa, değer, içine girmek
*
“Zafer sabahlarından” bana yansıyan ruhla
Unutup gider miyim; “bozgun akşamlarını”
Kanı hala damlayan yiğit, kuşamlarını
Cephelerde bıraktı, ben kalırken bin ahla
Ah almadan sabiden korkutarak öksürmek
Kendini ateşlerde haktır katlayıp dürmek
(Elazığ, 19.08.2012)
Güneri Yıldız
5.0
100% (38)