gün kızılın her tonuyla soyunurken geceye
yıldızlar tüm parlaklığını sürmüş gecenin gözlerine
mehtap tüm çıplaklığı ile nice pozlar vermiş
denizlerimin tuzlu hoyrat yüzüne

yelkenler rüzgar peşinde rüzgar martıların gölgesinde
düşler ise göç etmiş sınırsız gecelerimden
vurgun yemiş dibe vurmuş ıslanmış hayaller
suskunluğum çığlık olmuş yırtmış gecenin tenini

kokusuna kurak nefesimi sürmek için yağmur düşledim
gelmeyen baharları defalarca resmettim gözlerime

kırlangıçlar bile yuva yapmaz olmuş kuytularına
gülüşleri sevişleri gibi yarım kalmış bu şehrin

sen kokan odama duvarlarımın kerpiç bakışları düşüyor
üşüyor yalnızlığım adını her anışımda sarılıyor
gözlerime astığım gülüşlerine tutunuyorum

hasretini duvarlarına tırnaklarımla kazıdığım
çıkmaz sokak adreslerimde bekliyorum

gel artık

zaman tüm arsız bakışlarıyla pusuda yatıyor

bilesin...


02/12/2007
DM