34
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
2233
Okunma

-1-
saklambaç oynadık mı seninle
bir yağmur boyu bahçemizde
yaramaz çocuklar ezerken kaplumbağayı
onların sürüsünü dağıtarak çimenli yoldan
o zaman yüzün vardı
ayva sarısı tüylerin bıyık yerinde
koynuna almamıştın kimseyi
çatlak bir sesin vardı
ne zaman ki gördük aynada suretimizi
savurur olduk aklımızı saçlarla
bahar esintisi ekip biçti sevgimizi
bir pireye yorganlar yaktık
ömürler sattık bir bakışa
cebimizde yoktu geri dönüş bileti
bir yarım elmaya tav olduk
adem ile havva’ydı adımız
yılana sokulduk isteyerek
yüzü astarı bir değildi şeytanın
onun oyunana geldik
kimse yakalayamazdı oysa
biz istemesek
-2-
dünya dümdüz bir tepside
ve boynuzundaydı sarı öküzün
bir tepiklikti an.
hayvan değiliz dediler ısrarla deli değiliz
çorbanıza tuzu biz kattık
süpürdüğümüz yollardan geçtiniz
işediniz zamana
siz hayvanlar
bulmalı kara kavaklı bahçeyi
kara duvaklı gelinler büyürdü orda
zorlanırlardı el -etek öpsünler
ere hizmet etsinler
solusunlar içtikleri sigarayı, dünyayı
dayak yesinler, ölsünler
geri gelmesinler baba evine
saklanbaç oynasaydık seninle
yakalansaydık birbirimize
bir düğüm arifesinde
atsaydık yüzüğü
imza atmasaydık nikâha
ayrı ayrı kişilerle
bilemedik be
çok küçükmüşüz
el kadar
5. 2. 2013 / Nazik Gülünay