0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1412
Okunma
Bazen hıçkırarak ağlamak istersin.
Yüreğine nehirler akarken,
Acıdan, kederden.
Sırtlanmışken değirmen taşlarını
Buğday tanesi gibi,
Azar azar tükenirken.
Yollar uzansa da önüne
Tarifler yetersiz kalır
Arif olsan bile.
Bazen hıçkırarak ağlamak istersin
Sebepsizce, sadece ağlamak
Yüreğin bir mengenede sıkılırken
Mekanlar dar gelir
Çevrendeki her şey
Üzerine gelirken
Canın acır,
Zamanın kumları
Yüzüne düştüğünde.
Kapattığın perdeler
Sığındığın yorganlar
Altın kafesin ahlarına
Vatan bildiğin yürekler
Sesini duymazken.
Bazen öylece ağlamak istersin
Hıçkırarak,
Nefesin tükenir,
İçindeki boşlukları dolduramazken
Sırtını dönersin avuntulara
"Hiç" dersin soranlara
Kastederek kendini.
Cevaplara soru ararsın
Nedenler tezgahında
Bazen hıçkırarak ağlamak istersin
Sebepsizce, öylesine...
5.0
100% (1)