Işıklı şapkaları İşçi tulumları Siyah inciler Sevda buseleri yüreklerinde Vedalaşırlar hergün bulutlarla Ve günsüz derinliklere yolculuk Adaletsizliğe dengesizliğe gidiş Doymak, doyurmak için
Ölüm çukurları Binlerce metre yerin altı Issız karanlıkta türküler söylenir Umuda, olmayan yarınlara Kömür karası toz Mavi yüreklerde Doymak, doyurmak için
Kazma, kürek tutan eller nasırlı Gözler alışkın karanlığa Bir kazma Titrer toprak, sarsılır Bir ses sonra Düşer ellerden kürekler Canavar kömür gelir üstüne Göçük! Grizu patlaması! Doymak, doyurmak için
Madenle göçer insanlar Anaların ağıtları Gencecik sevdalar Çocuklar Ulaşamazlar günlerce Bir ses! Bir umut! Bitti, göçtü çatılar Yıkıldı sevdalar Doymak, doyurmak için
Doymadı ölüm gencecik onları almaya Kader mi Keder mi Ucuz can pazarında katledilen Değerler! Var mı başka bir ülkede Heryıl tekrarlanan katliam…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
BU ÜLKEDE İŞÇİN GARİBANIN YOKSULUN SIRTINDA GEÇİNME OLDUKÇA DENETİM HAK HUKUK ALLAHA HAVALE EDİLDİKÇE BU KATLİAMLAR HER YIL TEKRLARLANIR SÜNDÜZ HANIM İÇİMİZ ACIYOR BİR EKMEK PARSINA YERİN 3 YADA 5 KİLOMETRE AŞAĞISINDA ÖLMEKTE ÖLMESEDE MUTLAKA BİR SOLUNUM YOLU YADA CİGERİ HASTALIĞI İLE KARI KARŞIYA KALMAK GERÇEKLRİNİ BİLE BİLE MECBURİ ÇALIŞIYORLAR AMA ONLARI ORALDA ÖLÜME SÜRENLER HİÇTE ÜZÜLMÜYOR VE KAYIP ETMİYOR GÜZELDİ ANLAMLI İDİ MEKANLARI CENNET OLSUN ALLAH ONLARI CENNETİNE ALSIN GÜZELDİ SAYGILAR
Ağır ve Tehlikeli işler sınıfına giren işlerde gerekli önlemler alınmadan işçiler yerin dibinde çalıştırılıyorlar.Sendikal bilinç kalmamış.Sermaye işçiyi köle gibi görüyor.Ölürse ölür nasılsa yerini dolduracak canlı ölüler çok gözüyle bakılıyor...Buradaki kaza kader değil, ilgililerin ve yasaların boşluğudur.Sermayenin gerekli önlemi almadan çalıştırması kazalara yol açmaktadır.
Emeğin en yüce değer olduğu unutulan bir ülkede ne kadar değer verildiği bir gerçeği hep görmekteyiz..Ucuza üret pahalıya sat taktiklri..Duyarlı yüreğinizi kutlarım değerli kardeşim çok anlamlı buluyorum sosyal şiirlerinizi saygılar..
Doymadı ölüm gencecik onları almaya Kader mi Keder mi Ucuz can pazarında katledilen Değerler! Var mı başka bir ülkede Heryıl tekrarlanan katliam… *********************************** Hayatın gerçek yüzü çok açık dille şiirleştirilmiş. Acımasız yaşam kavgasındaki duyarsızlıklardı içimize işleyen.. Şairem, tebrikler.. Şamar gibiydi..
can şairem her zaman kalemin bir başka ayrı bir duyarlılık var şairlik işte budur diyorum seni okudukça aslında o kadar niyetleniyorum yazayım şunları diye ama masa üstünde kalıyor bir türlü sayfayla buluşturamıyorum cesaret edemiyorum tepkilerden mi korkuyorum yada kamu da çalışmanın verdiği devamlı temkinli olma halimidir çözemedim onun için senin o gül yüreğini ayrıca kutluyorum
Yerin yüzlerce metre derinliğinde her an ölümle burun buruna verilen ekmek kavgası... Göçükler, grizu, metan gazı patlamaları, durmadan yutuldukça en başta solunum sistemini tahrip eden gaz ve kömür tozları... Kömür tozlarının simsiyah ettiği yüzler bedenler, göz halkaları... Durmadan çat o patlamada pat bu göçükte kaybedilen canlar... Daha emekliliğe bile ulaşamadan, ya da emekliliği izleyen bir iki yıl içinde sona eren kısacık bir ömür... Dul kalan eşler, yetim kalan çocuklar... Yakayı hiç bırakmayan yoksulluk...
Yüz, yüzelli yıl öncesinin ilkel yöntemleri tarafından belirlenen çalışma koşulları... İnsan hayatının ve sağlığının hiçe sayıldığı, fütursuz ve acımasız anlayışların, politikaların hüküm sürdüğü kapkara bir iş atmosferi... Sadece yerin altında değil, havayı ve çevreyi, tüm yaşamı karartan ülkenin en yoğun hava kirliliği....
Her gün işe giderken ailesiyle, eş ve çocuklarıyla bir daha geri dönmeyecekmiş gibi vedalaşır maden işçileri... Daha yerin yüzlerce metre derinliğine inerken yürekleri sarar, o tanıdık bildik ama pek de dışa vurulmayan korku... Yerin altında, koyu karanlıkta çoluk çocuğa bir lokma ekmek götürebilmek için kalkar, iner kazmalar... İşte orada, o toz ve gaz mezarlığında maden işçilerinin kendi aralarında yaptığı şakalardır bir parça da olsa tüm insanlık dışı koşulları unutturan... Ağızla yapılan ama kimi zaman kazmanın da karıştığı candan şakalaşmalar...
Yer altındaki bu canlılık, zaman zaman yer üstüne de yansımıştır madencilerin tarihinde... Yüz binlerce işçinin ve onlara eşlik eden ailelerinin destansı mücadelesi, yürüyüş ve direnişleri işçi sınıfı mücadelesinde önemli bir yer tutar... En son 1991 yılının Ocak ayında Özal hükümeti döneminde, madenlerin özelleştirilmesine karşı ve iş koşullarının düzeltilesine yönelik Zonguldaktan Bolu'ya, Mengen'e kadar süren on binlerce işçinin yürüyüşü hâlâ hafızalardaki yerini korumaktadır.
Ve bu hep bu minval üzerinde devam eden, sonu belirsiz bir döngü... Kim bilir nereye kadar... Mavi Şaire Sündüz'ün dizeleri dost birer ışık hüzmeleri olarak maden ocaklarının derinliklerini aydınlattı... Kutlarım... Sevgi ve selamlarımla..
Harabe tarafından 1/31/2013 1:03:02 PM zamanında düzenlenmiştir.
azma, kürek tutan eller nasırlı Gözler alışkın karanlığa Bir kazma Titrer toprak, sarsılır Bir ses sonra Düşer ellerden kürekler Canavar kömür gelir üstüne Göçük! Grizu patlaması! Doymak, doyurmak için
Madenle göçer insanlar Anaların ağıtları Gencecik sevdalar Çocuklar Ulaşamazlar günlerce Bir ses! Bir umut! Bitti, göçtü çatılar Yıkıldı sevdalar Doymak, doyurmak için
Doymadı ölüm gencecik onları almaya Kader mi Keder mi Ucuz can pazarında katledilen Değerler! Var mı başka bir ülkede Heryıl tekrarlanan katliam…
Doymak ve doyurmak için can ortaya koymak aslında tüğlerimzi diken diken etmesi gereken bir durum Avrupada mesela Almanyada artık bu işler tamamıyle makine gücüyle yapılıyor
Uzaya araç gönedririz ama yer altına bir sisitem göndermesek de olur nasıl olsa maden işçisi çok beş ölür beşyüz gelir...
Değerli üstadem, Sündüz Hanım! Hayata ve zorluklarına karşı vefalı ve duyarlı yüreğinizi öncelikle Tebrik ederim. Bu nadide gönül sayfanızda okuduğum anlam dolu ve anlatımı güzel olan şiiriniz çok etkiliydi. Seçkin kaleminiz ve engin yüreğiniz var olsun. En içten selam ve saygılar.
Hanımefendi bizdekiler maalesef " kaza " nın tanımına pek uymuyor. Bireysel kusurlarımızı, noksanlıklarımızı, yetersizliklerimizi, umursamazlıklarımızı displine edip, kurallar koyup, takipçiliğini yapıp, noksanlıklarını telafi edip gidermek yerine kolaycılığı tercih ediyoruz. Verdiğimiz ödünlerin sonunda canlar yitince KAZA diyip sıyrılıyoruz. Ekmek parası için ölümü göze alıp çalışanın kalanına; pasta parası için ocak açıp işletenden pasta parası kadar tazminatı bağlasak ömür boyu bakalım bu kadar kaza olur mu ? Yoksa gerçekten kader diyeceğimiz kazalar mı olur ? Hassas yüreğinizi güzel şiirinizi kutlar saygılar sunarım.
Madenle göçer insanlar Anaların ağıtları Gencecik sevdalar Çocuklar Ulaşamazlar günlerce Bir ses! Bir umut! Bitti, göçtü çatılar Yıkıldı sevdalar Doymak, doyurmak için
Doymadı ölüm gencecik onları almaya Kader mi Keder mi Ucuz can pazarında katledilen Değerler! Var mı başka bir ülkede Heryıl tekrarlanan katliam…
Emekçilerimiz itilip,kakılıyor sömüren düzen öldürmeye niyetli.Kutluyorum çok anlamlı ve güzel dizeler olmuş selamlar...................................................
Çürümüş düzenden halkın tüm katmanları zarar görmektedir. Emekçi ‘’milletin sorunundan bana ne’’ diyemez. Derse emek mücadelesinde yalnız kalır ve mücadelesini kaybeder. Düzenin parçala ve zayıflat planlarına karşı verilecek en iyi cevap ‘’birleşmek ve güçlenmek’’ olmalıdır
sevgili sündüz burayı bana ayır ben her daim buralarda bir yer okuyor, yorumluyor olacağım. Takip etmeye başladım. Aklımdaki şiiri yazmışsın, tebrik ederim seni.
Uzanıp madenlere Kor kokluyor ciğerlerimiz Sıcak soluğumuzla ısıtıyoruz Kömür karası ellerin emeğini Emek Tersanelere varan Ölüm sureti Alın terinin yanı başına devriliyor Selam alıp Selam veriyoruz sorgusuz Ölüm Emeğin yol arkadaşı…
Tebrik ederim Duyarlı yüreğine selam olsun sevgili şairim
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.