23
Yorum
36
Beğeni
5,0
Puan
2000
Okunma

ah...şair
sanma ki şiir yazıyorum
binlerce,binlerce film negatifi donmuş usumda
yarıyı devirdiği zaman gece
ve ay’a baktığında karlar buzlar ülkesinden sevdalım
mazi kızıla büründüğünde
hangisi yanmış hangisi yanmamış
onlara bakıyorum
çoğunda
bir omzumda iğde dalı diğerinde çatal iğneli mendil
itlerin oynadığı yonca misali saçım
siyah beyazdan göremiyorum ayaz yanığı
ellerimin üstündeki kanı
genede mahçup gülüşler var dudaklarımda
seçemiyorum ayaklarımı ne giyindiğim belli değil
ah...şair
deli kan oturmadan daha damarlarımıza
demir kesen emirler oturmuş cılız bedenimize
işte bu resimde
on metresinden düşmüştüm tohma çayı yamacının
başım bağlı kutnu kumaş parçasıyla
ipe mi geliyor yılkı atı tayları
ödümüz elli yerden patlamış bizim ,göreneğimizin acısıyla
şu resmimi hiç sorma
bir devrin omuzlarımıza yıkıldığı günün şafağı,çoğumuz gün almamış yirmiden
tarif karmaşasının içine düştük,sevmek neydi aşk neydi ya da düşünülmek
çıt çıkmazken,kubbeyi deliyordu sessizlik
içel üzerinden beşparmak dağlarına giden gemiden
iyi ki pöçüğünden yanmış şu,gösterse de zamanından öceki olgunluğu
bir sıra arnavut kaldırımı ayaklarımın dibinde
kasaba sinemasına giden yol
mayalar cilalamış sanki,o demlerimin şahitliğine
ne kadar hayaller sığdırmıştım, çatısı akan damına,duvarlarım bendeyken
sus suretim sus;benden başkasına birşey söyleme
agnessa
sözün var
bu gün gözlerini çekme aydan
kasım
5.0
100% (38)