2
Yorum
0
Beğeni
3,0
Puan
1684
Okunma
Aşk dediği beşeriyetin, yaldızlanmış birkaç söz.
İkimiz de ukbadayız. Sen ve ben... Mana ile öz.
Lime lime parçalanacak elbet bir gün bedenim.
Elini uzat biz seninle sonsuzluğa göçelim.
Fani hayat dediysek, her şeyi de fani değil ya!
Allah’a adanmış ömürler vardır, sığmaz ukbaya.
Takıp kemendini en ücra köşesine ruhumun,
Manası oldun baştanbaşa toprağımın, suyumun.
Tutsağın oldum. Şimdi alevli, sarp kayalardayım
Bağırsam çıkmaz sesim, sanki dipsiz kuyulardayım
İnce bir tül çekilmiş, varlıkla yokluk arasında
Tutup kaldırsam tülü, görsem kim neyin sefasında
Masum ve özgürce haykırışlarına güvenerek,
Ebediyete yol aldı seninle, dönmez bu yürek
Sahici rüyaların bitmeyen hikâyesi olduk.
İkimiz de vuslatı, Huda’nın takdirine yorduk.
Rüzgârında uçurtmamın, hayallerimizi savurdum
İlmek ilmek dualarımda yalnız seni dokudum
Fezaya çıkarak, gökyüzünde saklambaç oynadım
Arşa kadar ikimiz için kalacak yer aradım
Ne gelir elden, odur ki Yaratıcıdan dileğim;
Bütün günahlarını, senin yerine ben çekeyim.
Uyanınca hayat uykusundan, yeşererek birden
Arkandan sarıp kollarını, öpeceğim ensenden
Şimdi gök kapısından yolladık umutlarımızı…
Kader bezemiş, ezelde karmış hamurlarımızı…
5.0
50% (1)
1.0
50% (1)