4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1655
Okunma

Sen; sesin duyulmasın dıye
Yastıgı bastırıp yüzüne
Bağıra bağıra, ağladın mı hiç
Yorganlara sarılıp..
Nefesini tutup..
Ölmek istedin mi?
En güzel düşlerini gömdün mü topraklara
Uykulardan hıçkırıklarla uyandın mı hiç.
Gittin yar
Diri diri mezarlara gömerek..
Ellerinle toprağımı kazarak, gittin!
Kabrimde;
Ne bir gül, ne de bir diken biter artık.
Soğuk gecelerin, karanlıklarına..
Sıcacık sevgimi, peşkeş çekerek gittin.
’Kaldığın kadar değil
Gittiğin kadar bana yakınsın
Iradıkça yakınlaşan serap gibisin’
(Keske yanımda olsan
Ve hıç konuşmasak
Birlikte sussak tüm acılara)
Seni bana getirmeyen rüzgarlarlara dargınım artık.
Seni bana yağdırmayan bulutlara kırgın...
İstemiyorum, doğmasın güneş ne çıkar?
Sen benim karanlığım değil, aydınlığımsın.
Gittiğim her yere seni götürüyorum
Lakin;
Kendimi yanıma almayı unutuyorum.
Sen varken;
Ben diye bir şey kalmıyor ki
Hayal dünyam bazen beni zorluyor
Hislerim beni asla yanıltmasa da.
Her ne kadar benden gitmiş olsan da
Daha önce hiç özlenmediğim kadar
özlendiğimi, sevildiğimi biliyorum.
Bu da bana büyük bir huzur veriyor
Ne bir sondayım
Ne de bir başlangıcın eşiğinde.
Ne eskilerimi kıyıp atabiliyorum
Ne de yeniye özlem duyuyorum.
Ben böyle ortada, yarım kalmış iken
Düşlerimde, tenime dokunan nefesin ile
Sadece hayalin ile avunur iken..
Gözlerime resmettiğim varlığın ile mutluyum!
dil-ruba 21 Ocak 2013 Pazartesi / 05:00
5.0
100% (4)