7
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1475
Okunma

‘’En yakın dostun olsun merhamet’’ derdi
Seneler önce annem..
Dostun olsun..
Oldu..
Ve merhamet kardeşler doğurdu.
‘Acımak’tı birinin adı, kendin hariç herkese
‘Fedakarlık’tı diğeri, ‘’önce başkaları..’’
‘Sadakat’ de zincirin son halkası..
Oldu da ah annem
Nerde bunların bana faydası?
Kumdan kale yapan çocuğa yardım etmek gibi
Masum mu her şey?
Yapmasına yaparsın kaleni de
Başkaları yıkar..
Beş lirayı az görürken sen dilenci çocuğa,
Babası onu ite kaka hırsızlığa zorlar..
Düşmüş kadına iki kelam ile
Anlatmak istesen hayat kahpeliğini,
Daha noktanı koymadan senin de adın çıkar..
Söyler misin annem..
Kime uzatabilirsin ki elini?
Uzatıp geri aldığın bir sürü diş izleri,
Tırmalanırsın, yırtılırsın..
Belki en fedakar dosttum bir zamanlar ben anne
Kıyamazdım bir damla gözyaşına
Karşıma alabilirdim herkesi o an,
Dostluk adına..
Sonra anladım ki
Karşına dünyayı alsan ne çıkar be
Karşılığını alamadıktan sonra..
Ve aşk anne..
Sadakat, zincirin son halkası
En kıymetli oyuncağı gibi bir çocuğun,
Onunla yattım onunla kalktım..
Bilemedim ki ben mi yanlış kullandım?
Oysa ben ağlayan kız olmamalıydım..
Hep merak ettim anne..
Sen ömrün boyunca bana nasihatlar verdin
Ben dinledim..
Vicdandan uzak insanların yok mu anneleri
Hep benimle uğraştılar, hep onlar oldu derdim..
Dostum merhamet çok fedakar davrandı,
Keşke herkes söz dinleyen çocuk olsaydı
Merhamet onların da dostu kalsaydı..
O zaman bu kadar acıtılmazdım inan,
Bu kadar ağlatılmazdım anne..
5.0
100% (9)