12
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
2056
Okunma

Avuçların , yüreğin/m kadar sıcak.
zeytin karaların; bildiğim tek dil iken
çorak köklerimi cemre değdir ey yâr.
Ham’dım,
hare’lendim hicran ateşinde.
Yandım,
yandım.
kül oldum sanarken
velhasıl
karın altında bir kardelene soyunmuş yüreğim.
tek cümle olduk,anlamsızlıkla vals yapsakta sen ve ben .
biz’den doğma mutluluk var ettik
hayat demliğinde.
zaman taştan bebeği avuturken yelkovanın bağrında,
kaç gecenin katline soyundu yüreğim?
sensizliği, ateş diye yakıp
umudu demleyip çaydanlığında.
Azrail’e kafa tutup binlerce senli başlayan cümleler ilikliyorum geceye.
Zenci kölelerini misk-i amber kokmadığı her yer kara kış,
fırtına,
boran.
Ayak izini rastlayamadığım coğrafya;
kısır ve kurak.
kelamın/mdan dile gelmemiş her harf kalabalığı
lâllığıma mahlum suskunca.
topla, düşlerimi kırmızı ruganlı küçük kız çoçuğumla
göz pınarlarımdan akan yağmurlarımla papaz kaçıncı vaftizinde?
guslettiğim kaçıncı Züleyha bedenim?
yaraya yâr diye koştuğum kaçıncı menzil yüreğimin?
Çoğul bir yalnızlığı hükmederken lâllığımın ölümünü bahşet dudaklarıma.
Tekil bir intihar düşmekte yavaşça müsvedde kağıdına
kundağında sessiz bir vaka çıkageliyor..............
hacıyatmazlığı çocukluğumdan savrulma izleri var bedenimde.
cemalimin her karesinde
kürtaja zorlanmış yarınların karanlığında pusu yemiş bıçak yaraları var.
yüreğim kıblegahına çevrilmiş sen kokan cümlelerimle
içi kalabalık,dışı boş yalnızlıklarım koynumdayken
gece şehr-i İstanbul’u al aşağı etti, hüznün koynunda
şah damarı düştü Kız kulesi’nin.
sustu kalem,
sustu alfabe.
sen bir şiir,
varlığına şükrederken Boğaz’da yazdan kalma sıcak gül’üşü.
kirpiklerimde yanan maviliğin derinliğinde büyütüyorum bizi.
gordion
5.0
100% (10)