5
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1206
Okunma
/ güneş kızıllı esmelerin doğum sancısı eşmeleri
beklenen acizliğe gölge düşürüyor /
... bu sabah bir saka kuşu ;
semaya açık kapılardan ,
gül bülbülü törenler yaşattı .
Asırlık ağaç yapraklarının arasından ,
gafletin hareketsizliğe mahkum edilişini ,
çocuksu masalların kayboluşunu ,
içimden bir yerlerden ,
bir yerlere geçiş dönemini ,
dilnaz dilin ötüşüyle sesleniyor .
/ ilkbaharın en güzel naat-ı vakti demi
saka kuşlarının sesleriyle billurlaşıyor
sabahın bağdı sedası işveleniyor /
toprak tenlerin sudan bedenleri
göçmen kuşlar kanatlarında uçuşuyor
sudan seccadeler bir canlık ömür
secdeler ise bir nefeslik ölümlere eşit
kapışılıyor adı aşk olan hülyalar
/ hey hat ki ;
öz kalbim , öz aklıma kaçıyor
öz ağzım öz midemi kusuyor
neyleyim ki , zeka demim öz demimden firari /
..
ey ummanını gören başlar ;
ağlayan gözlere vuruşan kanatlar
dik duruşun hilal kaşları
titrek gençliğin başları
küle dönme yarışına
gözlerden akar duru yaşlar
ey vicdanları yürekli
avuçları semalı
elleri bulutlu
dilleri dualı
hu hulara karışan aminler
ey kelebek kanatlı
ay karası yüzler
uçuşun sehpalardan maveraya .
/ güneş dahi aya varmak için zaman istiyor
gel güneşi gör , gel ayı gör, bak içime beni gör /
...
zamanın sisli bulutları
gergefine direniyor
uhdeli yılların yorgunluğu
silinmiyor
küllenmiyor
sol anahtarı hapis ,
sevda türküleri mahsun
hey hat ki ,
içi boş , dışı dolu ,
paslı urbalar avunması
alev alev , oluk oluk ,
kor kor yakan
genlerin tutsaklığına beleniyor
sırçalı köşklerde uyuyor
yaşayan kalpler sancısı
hey hat ki ,
günahı alınmış pazar
yokluğun sancısı
açlığın tokluğu
töre panayırına
satışa çıkartmalar başlıyor
ucuzluğa dair ne ararsan var
kasnağı yırtık
gergefi işlenmez
zılgıtı sözlerin
para etmez maskeler tuzağı
vicdan sızısı paspayeler tutsağı
dağınık odalarda tutuşuyor
düş kırıntılı avuntular
kum gibi kasıp kavuran
acıların nakaratını
tekrarlıyor dudaklar
ötüşüyor dağ kırlankıçları
kanatlarında çırpınan
can alıcı bir ses
güneşin kavrulmasına
ölü suskunluğu yaşatıyor
/ kim üzerimize ölü toprağı dökmüş ki ,
yoksa bütün bunlar egoların çıkmazlığı mı/
....
hey hat ki ; hey hat ;
uyandımda yüceldim
dirildimde yükseldim
ellerim gül şelbeti
şırasına yıldızlar yapışıyor
her çakımı ;
bir yağ damlası ateş
parmaklarımı yalıyor
kimselere vermem diyorum
ey göz kırpan yosun saçlı aşklar
pusulasız pulsuz dilekçeler
ateşe düşen desenli taklardan
gidiyor su misali süzmeler
hey gül bülbülü saka kuşları
hey sıra sıra dizilen dağlar
hey arka sıra gelen gölgeler
hey siz ,ruh çıkmazı egoların açlığı
gizli sırlı şifrenin ruhsuzluğunu çözmeden
ar-namusu yazmasın kalemler
22 . 05 . 2011
Gülay GÖKTÜRK
5.0
100% (3)