Neme lâzımcı olma, hoş geçin de herkesle
Ele çaktırma kaşın, hayatından lezzet al.
Onurlu ol her zaman, dik dur amma dikleşme
Eğme ağyâre başın, hayatından lezzet al.

Eğer varsa bir derdin, onu ehline söyle
Eften/püften şeylerle, dargın durma sen öyle
Garip ve gurâbâya, sofranı açık eyle
Sebil olsun ki aşın, hayatından lezzet al.

Gönül almak kolay mı, onu yere sermeden?
Gül; kendini koklatmaz, dikeniyle dermeden
Artısı/eksisiyle, henüz karar vermeden
İlk önce düşün/taşın, hayatından lezzet al.

İyi, güzel, doğruya, yine başladı akın
Kurtuluşa az kaldı, belki yarından yakın
Nabza göre şerbetçi, boncukçu olma sakın
Bir olsun için/dışın, hayatından lezzet al.

Asr-ı Saadet o ki, orda her şey deminde
Bütün güzel vasıflar, Muhammed-ül Emin’de
Sakın ye’se kapılma, her şart ve her zeminde
Güzel gör, güzel düşün; hayatından lezzet al…

10/01/’13
Hanifi KARA