1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1251
Okunma
sularda çırpınıyor
güneşin perçemleri
avuçlarımın gün batımı
sanki hayallerin yosun ağlatan taşları gibi
her kulaçta devriliyor belleğime
özüne karanlık kıyılar
yetim bırakıyor içimdeki hasreti
sonra
yaslanıyor
siyahın omzuna güdülemez özneler
uzuyor zaman
ve sarıyor imkansızlık
aklın mavi kalmış düşlerini
her dalga bir sitem
her dalga sanki gelecek kuşluk vakti
sen ruhun çığlığını söküp atan aşk
gitmeliyiz suda çözülmeyen çakıl taşları gibi
....
5.0
100% (1)