4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1140
Okunma

Gel bu gece, gözlerinle vur beni;
Yalan olsun, dil ucuyla sor beni…
İşlenmedik günahlarla yor beni;
Yaslı gönül, sende huzur bulmalı;
‘Ölüm’ dersen, dizlerinde olmalı…
Yıllar geçti, ancak buldum izini;
Hasretim var, kan bürümüş gözünü;
Eksik etme, sitem olsun, sözünü;
Gideceksen, cesedime bas da git;
Ayrılığı kirpiğinde as da git…
Ne mektubun kaldı, ne de bir resim;
Sokaklar pişmanlık, hep kısım kısım;
Öksüz koyma, dilde kalan tek isim;
Sensin işte, sensin işte hayırsız;
Geceler vefasız, gündüzüm arsız…
‘Yok’, dediler, ‘bu şehirde yok artık’;
‘Yak, ne varsa sende kalan, yak artık’;
‘Bul resmini, uzun uzun bak artık’;
‘Sende hasret, O’nda vicdan yarası’;
‘Kurtuluşun, iki dudak arası’…
Zorda değil, çok dardayım bu gece;
‘Hicran’ dersen, ben kârdayım bu gece;
Doldur hancı, efkârdayım bu gece;
Kadehimde yudum yudum her âhı;
Sonum olsun, O’nsuz görmek sabahı…
Ali ALTINLI – 04/01/2012
Saat: 00:32
5.0
100% (7)