29
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
1825
Okunma

Hıristiyanların İsa’nın doğuşu olarak kutladığı Noel bayramı, çok eski Türklerin yeniden doğuş bayramıdır.
Türklerin, tek Tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yeryüzünün tam ortasında bir akçam ağacı bulunuyor.
Buna hayat ağacı diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde görebiliriz.
Türklerde güneş çok önemli. İnançlarına göre gecelerin
kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık’ta gece gündüzle savaşıyor.
Uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor.
İşte bu güneşin zaferini, yeniden doğuşu, Türkler büyük şenliklerle akçam ağacı altında kutluyorlar.
Güneşin yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor.
Bayramın adı
NARDUGAN
(nar=güneş, tugan, dugan=doğan) Doğan güneş.
Güneşi geri verdi diye Tanrı Ülgen’e dualar ediyorlar.
Duaları Tanrıya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar,dallarına
bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar Tanrıdan.
Bu bayram için, evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın
etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar.
Yaşlılar,büyük babalar, nineler ziyaret ediliyor, aileler bir araya gelerek
birlikte yiyip içiyorlar.
Yedikleri; yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme. Bayram, aile ve
dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır, uğur gelirmiş.
Akçam ağacı yalnız Orta Asya’da yetişiyormuş.
Filistin’de bu ağacı bilmezlermiş, bu yüzden olayın ; Türklerden
Hıristiyanlara geçtiği ve bunu da Hunların Avrupa’ya gelişlerinden sonra
onlardan görerek aldıkları söyleniyor.
İsa’nın doğumu ile hiç ilgisi yok.
“Doğum, güneşin yeniden doğuşu”
Sümerolog
Muazzez İlmiye ÇIĞ
Gecelerin ömrü kısalır
Gün güneşe nikâh kıyar.
Yeni başlarken her şey
Bir olur yürekler akçam altında.
Gün geçit vermezliğinden kurtulur
Gecelerin.
Anne , baba
Eş , kardeş
Sevdalı , evlât olur tek gönül.
Bağrında sevda barındırır akçam
Dallarında umutlardan çiğ taneleri.
Güneş ısıtır yeniden topraklarını alemin
Ne güzel başlangıçsın sen Nardugan.
Sert olur uzun gecelerin siması
Korkulur.
Kartal göğe yangın taşırken kanatlarında
Dağlarından rüzğârı soğuk eser
Orta Asya bozkırının.
Yeni başlar her şey
Yeni yılın yeni adıyla.
Gün doğar bağrından Asyanın
Taptaze insan dokusuyla.
Nefes alır gökyüzüne bakan umutlu
Yüzler.
Ve ben rüyamın ortasında
Dilek dilerim çaputumla
Bir ucunu ağaca bir ucunu O ’na bağlarım.
Güneş gününde doğarım
Sana yazılmış kaderime
Kutlarım günün bizi bağlamasını
Kutlarım Asya’nın bozkırında Nardugan-ı halimizi.
Tam dibinde takılır gül’den yüzüklerimiz
Gönüllerimize.
Akçam ’ın kanatları altında
Kutlanırken zemherî karanlığın kısalması
Güneş ile gün kıyar sonsuz nikâhını.