0
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
898
Okunma
karanlık etme sarıksız derviş
benim gösterdiğim tepeden
yıldızlara taş atıyor çocuklar
teraziyi nişan alıyorlar üstelik
toplamışlar eteklerine,suda yüzmeyen taşlardan
en son katın dibini bulacaklar
sarı duman tüten volkanın tünemişler üstüne
bu dağın çetindir yan yolları
sepet sırtında ar yerleri yarı açık kadınlar
bir kuş bile uçmaz ki kanadına taksınlar
umutları gemici düğümü oğlanlar
bir ziyaret bir kara tapınak nepal’de
daha da ilerden gelenler var
yak’ların sırtı kan
araba üstünde saçları buz,bıyıkları dirgen bir adam
yara içinde yatan gelin için
yarı ölü horozun tutmuş bacaklarından
em
bu homurdayan sönmüş volkanın dibinde gizli
can ister taş bina
yoksulluk damgalı tepelerin ardındakilere
tek lokma et,hangi boğazdan artar ki
ah...gezginliğimin izi kara gelin
elli yerinden döğmeli
buranın ilahları kudurmuş,buranın ilahları aç
seyrek sakallarında bit bile gizlenmez
bunlar,zamana çomak sokanlar
buşuna kesmemiş timur cibilliyetlerini
çare değil,günah bile dilenilmez
konuğuz
bir kaç minder bir kaç kırkılmamış deri
kıvrıldık geceye usulca
eğdiler teraziyi çocuklar
başladılar diğer koluna
çekil derviş
kasım
5.0
100% (4)