Gülün solduğu yerde
Gözlerin gözlerimi tuttuğu zaman
Sana gelemem ki
Kılıç gibi keserek geçti aramızdan rüzgârlar
Şimdi cevapsız sorular akar gider yaramızdan,
Meğer bizim ayrılığımız
Budadıkça büyüyenlerdenmiş




Can verip gönlüme sultan eylediğim
Şimdi gidiyorum söküp bağrımdan
Çukurova kadar toprağı
Bir bölük atmacayken
Bir avuç serçe kaldık
Kendi semamızda kaçak düştük
Pir yandı bir daha söner mi yüreciğim

Şimdi çatlar şiddet damarım
Dökülür dilimden zehir zemberek sözler
Her soğuk kelimen düştükçe
Kor gibi yüreğime
Hafakanlar basar beni
Seni beynime sıçratır
Ahh bu imansız sebepler yok mu?


Yüzde birken toprakta vuslat ihtimalimiz
Veda piknikleridir akşamlar
Gün batımlarıdır yürekte demlenen her çay



Madem namahrem kesildi bize tüm gelincikler
Leylaklar
Madem yüreğim dalga dalga
Başım duman duman


Ey güvercinlerin rüyasından adresini aldığım
Sebebim
Madem ki lepiska saçların başkasının ellerinde
Madem ki bir çakır keyfim bile yok hâlâ
Bırak şimdi kara toprakta dinleneyim
Dinle neyim



Oysa biz
Aşk olsun diye diye yâr olduk
Aşk olsun diye diyar olduk
Halbuki biz
Aşk olsun diye var olduk
Aşk ölsün diye değil


27Aralık2011