NERDE ÖLDÜN


Nazlı yâre mektup diye başladım.
Haber geldi, karlı dağda kışladım.
Seni cennetlerde, toyda düşledim.

Gözyaşıyla gönül dolmaz Memedim.
Nerde öldün, niye yurda gelmedin?

Sen şehit düşerken yalçın dağlarda,
Bülbüller ötmüyor gayrı bağlarda.
Ölülerde nursuz, kalan sağlar da

Yılan olsa yılan, sokmaz Memedim.
Nerde öldün, niye yurda gelmedin?

Allah diye diye satıldı vatan.
Yüzüne bakamaz, utandı atan.
Yahudi’nin koynunda, vatanı satan.

Gözlerim kör oldu, görmez Memedim.
Nerde öldün, niye yurda gelmedin?


Neden öldün ,bir tutarın yok muydu?
Çoluk çocuk anan babam tok muydu?
Dökülecek kanın bunca çok muydu?

Kan utandı, damarda dönmez Memedim.
Nerde öldün, niye yurda gelmedin?

Sana pusu kuran sanma dağlarda.
Ankara bağ oldu, onlar bağlarda.
Ölüler utandı, sıra sağlarda.

Tabut kana doydu, almaz Memedim.
Nerde öldün, niye yurda gelmedin?

O anan mı yaşını tülbentle silen?
O baban mı, mezara seninle giren?
O kızın mı, tabutun ardından gelen?

Bülbül güle küstü, gelmez Memedim.
Nerde öldün, niye yurda gelmedin?


Sen bayrak uğruna verirken canı,
Bayrağa saracak kardaşın hanı?
Mebuslar çıkardı yeni fermanı,

Ferman açlık tokluk sormaz Memedim.
Nerde öldün, niye yurda gelmedin?

Yirmide kırıldı Selvi’nin boyu.
Meleğe benzerdi, Mememdin huyu.
Ona kurşun atan, ifritin soyu.

Gayrı bize bahar gelmez Memedim.
Nerde öldün, niye yurda gelmedin?

Baban çöktü kaldı köşe başında.
Şehit yazar şehit, mezar taşında.
Görür müyüm acep gece düşümde?

Gidenler, bir daha gelmez Memedim.
Nerde öldün, niye yurda gelmedin?

Hece hece, satır satır yazmalı.
Bir mezarda şu dertliye kazmalı.
İlmikleri nasıl edip çözmeli?

Her ilmik, boğazımda közdür Memedim
Nerde öldün, niye yurda gelmedin?

Cennet seni beklerdi acelen neydi?
Eğilmez başları kim öne eğdi?
Dönerim dediydin kavlimiz buydu.

Gül Ahmet’e (s.a.v) selem söyle Memedim
Ölmedin sen, ondan köye dönmedin.