Bir müzik açıyorum odanın sessizliğine
Sular aniden girdaba giriyor
Aniden taşlar simsiyah
Buluta yuvarlanacak
Üstüme yağacak olan
O adamın güzel dansıdır




Saat sıfır üç




Odada kar suyu
Yoksa değil mi
Gömülmüş ve donmuş gibi duruyor
Nemlenmiş tavan uykusuzluğu
Kökler toprağı besler mi
Belki de bütün değiller
Sonuçta biz değil miyiz görkemli senfoni
Ağaçların uyumunu bozmamak lazım
Aykırı gidişler yüzünden
Ya devrilseler ne olacak

Olsun
Yaprak kıvrılışında uyuruz





Saat sıfır üç, biraz geçiyor



Minareler
Az ötede göğün sesi yükseliyor
Geç kalmamak dileğimle
Kan dolaşımım çok hızlı akıyor
Umutlarıma ihanet etmeyecek biliyorum
Üzümü çiğneyip bozumlu şaraba yükleneceğim
Gecenin şerefine
Son perdenin gongu vuruluncaya dek
Olsun




Saat bilmem kaç geriye gidiyorum





Bir denizin sakinliğine sığınıyorum oda ısınıyor mu yoksa
İçinde sığınaklar fotoğraf kareleri
Veya basket topunun havada sonsuz takla atması gibi
An biraz daha uzasın
Çünkü sağ yanımda oturan adama gülümseyeceğim
O ensemden sol yanıma akacak
Kulak memem tedirgin
Dili kırık ateş parçası



Issız değilim değil mi




Bir kurşun sıkıyorum odanın yalnızlığına
Duvardan iki gölge düşüyor




Biri buzdolabını açıyor
Biraz peynir çokça zeytin domatesin rengi yok
Belli ki üşümüş hamamböceği
Çay sıcak iyi gelir diyor diğeri
Hem kokusu da güzel
Hemen patates kızartıyor
Kader
İçindeki kurtçuklar dökülüyor yağın üstüne
Olsun





Saat sıfırdört /




Duvarları nemli kuzey ağacı
İptal edilmiş uyku
Bütün ışıkları sönüyor evlerin
Hiç düşünmüyorum diyor
Çay ve sigaradan başka
Elim yanıyor
Kar tanesini çiğneyip başka denize döküyor
Görünmeyen sonsuzluk gibi
Gece gölgelerini alıp giderken
Sessizlik evcil hayvan barınakları
Yerçekimi hamamböceği ve kurtçuklar
Yansıma açısına eşit




Aysu