47
Yorum
41
Beğeni
0,0
Puan
4531
Okunma

“Gül esirgemez kokusunu d/alından.”
Kurutulmuş olsa da
Eskitilen sayfaların arasında zamân
Bir renk gelir
Bir türkü gözlerine
Açılır kırmızı kapıları hayâtın.
Nitekim
Yürek coşar
Akıl engel koyamaz yorgunluğundan.
Islanır koyu düşler rengi açılır
Kurutulur her hali k/ayıp günlerin.
Ağlamak istenir
Lâkin ağlanamaz
Tutar gözyaşlarını kalpteki yârin derin izi.
Dem zamanlarında sevdaların
Âşık çalar kalp d/inler
Kalp söyler âşık ağlar nicelerdeki haline.
Hasret kokar her yanı cennetin
Cehennemin sıcağında yanılırken azar azar.
Gün geceye bulanır
Kelimelerse öksüz kalışlarından şikâyetçi.
Geceden sabaha
Sevda yükünden memnun
Bir kadın bekler
Bin ömür ekleyerek a ş k ’ına.
Nihayetinde
Bekleyişin zor haline alışılır
Özlense de her hali
Her s/özü sevgilinin
Huzur ile yaşanır
Gül kokusuna hasret sevdanın dallarında.
Oysa
“Gül esirgemezdi hani kokusunu d/alından.”