4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
3387
Okunma

yine burnumda
bi koku vardı.
arkamdan işveli sarı saçları
gamzelerinin üstüne düşmüş yanaklarında
hafiften bir tutam aşk kalmış bi kadın
önüne alıp
çok uzak bir diyara bırakmıştı.
ayırmıştı sevdadan
nasılda harap etmişim kendimi ayrıldıktan sonra , hatta yaşayamam sanmıştım. nice sevdalar girmişti aramıza
bir ismi kalmıştı hatırladığım , bir de bir kaç güzel anı...
şimdi seni aramak istedim.
sana iletemedim onlarda olmayan sevgimi
kardan alevim din benim
güzün bağrını açtığı sırada bağrımı ısıtan nefesim,
kardelenlerin üstüne bıraktığı tebessümün ,
karı mıydın yoksa nasıl eridin birden efulim.
hayatıma gelişin çok görkemliydi.
her ağaçta sonbaharın habercisi sararmış yapraklar
yollarında çıtırdayarak ilerlediğim kaldırım taşları
karnımda bir ağrı
kendimi kandırdığım türküler bağlardım yollarına.
yanına geldiğimde biterdi o yokuş
nefesim tir tir titrerdi , yorgunluğunu sana vurup
çaydanlığın buharı kadar saf üflerdim aşkı kulaklarına
gözlerini yakalağımda demir parmaklıklarım olurdu nefesin
ya gidişin.
tasvirlerim yetmiyor bak
anlatamıyorum gidişinin bende bıraktığı kırıkları
zaten anlatamam da
ben gidişini değil rüzgar gibi gelişini sevdim efulim
hangi ara gelmiştin
hangi ara hazırladın da çıkabildin o kadar ağırlıkla
hangi ara toprağımı kanattın
varlığını bıraktın tenimde
varlığın bir aşkın içinde ızdırap oldu
kanattım yaramı deşercesine
anladım ki şimdi efuli bir yar sevmemeyi
nasılda harap etmişim kendimi , hatta yaşayamam sanmıştım.
nice sevdalar girmişti aramıza
bir ismi kalmıştı hatırladığım ,
bir de bir kaç güzel anı...
şimdi seni aramak istedim efulim.
5.0
100% (4)